| |
İki soru
17 Aralık'tan sonra sıkça sorulan iki soru... Bir: Tayyip bey erken seçime gider mi?.. İki: Tayyip beyin kafasında Çankaya'ya çıkmak var mı? İki sorunun da "doğrudan muhatabı" Tayyip bey. Ama o "böyle konularda" suskun. Sorular karşısında "bizim verdiğimiz yanıtlara" gelince...
Bir siyasi lider "iki sebeple" erken seçime gider: 1. Güven tazelemek için. 2. Sayısal sorunu varsa, gücünü artırmak için. Tabii erken seçim için "konjonktür" gerekir. Bugün "17 Aralık rüzgarı nedeniyle" bu konjonktür var. Ama "erken seçime gitmeyi gerektirecek" neden yok.
2002'de iki parti (DYP ile MHP) baraja çok yaklaşmışlardı. Gidilecek bir erken seçimde bu iki partinin "biri veya ikisi birden" barajı aşabilir. Sadece biri aşsa bile... Ve AKP de 2002'deki (yüzde 36) veya 2004'teki (yüzde 42) oranda oy alsa bile... Yine de şu anda sahip olduğu "368'lik Meclis çoğunluğunu" çıkaramayabilir.
"Kalabalık Meclis gruplarının" yönetimi her yerde ve her zaman zordur. Bugün AKP grubunda bu zorluk "Başbakan'ı rahatsız edecek ölçüde ve aşılamayacak boyutta" değil. Yani "dikensiz gül bahçesi için erken seçim" diye bir gerekçe de olamaz.
Ve son not: Tayyip bey "368 az... Erken seçime gideyim, 400'le geleyim" diye de düşünemez. Zira... 550 iskemlelik parlamentoda, 400'lük bir güç "demokrasi için de sağlıklı değildir... Başbakan'ı rahatsız etmeye başlar." Bütün bunlardan dolayıdır ki: Bizce "erken seçim diye bir şey yok." Bu Meclis "süresini (5 yıl) tamamlar." 2007 Mayısı'nda "yeni cumhurbaşkanını" seçer. 2007 Kasımı'nda da "seçime gider."
Gelelim "ikinci konuya..." Birkaç gün önce İstanbul'da "Türk ve Fransız otomotiv sektörü ileri gelenlerinin" katıldığı bir yemek vardı. Başbakan da katıldı. Yemeğin "basına kapalı bölümünde" işadamları bürokrasiden şikayet edince... Bize anlatıldığına göre, Tayyip bey şöyle demiş: - Ben de şikayetçiyim... İşte onun için Başkanlık sisteminden bahsediyorum. Yani "Tayyip beyin kafasında bu konu" var.
Bir an için "başkanlık sisteminin gündeme hiç gelmeyeceğini" düşünelim. Çankaya'ya "kim" çıkacak? Tayyip bey çıkarsa "şimdiki gücünü kaybedecek." Ayrıca "yeni genel başkan ve başbakan kim olacak" tartışması başlayacak.
Tayyip bey "gücünü korumak ister ve Çankaya'ya çıkmazsa..." Bu defa "Çankaya'ya kim çıkacak?.. Milli Görüş'ten gelen biri mi, yoksa merkez kökenli biri mi" tartışması söz konusu.
Açıkçası Tayyip bey "öyle bir model" üretmek ister ki... 1. ABD'deki gibi tam başkanlık olmasın. 2. Parti, altından kaymasın... Genel başkanlığı sürsün. 3. Yeni sistemin adı yarı başkanlık da olabilir, Çankaya'nın pek çok yetkisinin devredildiği bir Başbakanlık da.
Diyeceğimiz o ki "2005'te bu konu çok konuşulacak."
|