Semra Hanım Sinem'e pek kinli Ata hâlâ aşık, bense çok bıkkın
Semra Hanım maalesef tamamen gerçek. Ekrandakinden farkı daha ufak tefek bir tip olması. Bir saat boyunca o ve oğlu Ata'yla konuştum. Henüz bir değişiklik yok:
Olmaz olmaz o-la-maaz, bu kadının ruh hali dakikada beş kez değişiyor. Öyle güzel lafları çeviriyor ki, kendine has bir yetenek... 'Ata' desen; malumunuz el pençe divan. Ara sıra isyan edesi, "Anne sen karışma" diyesi tutuyor ama nafile. Hiç görmediğim, bilmediğim ve bilmek istemediğim bir anne-oğul ilişkisi... Cumartesi saat 06.00'da Maslak Princess Otel'de Semra Hanım'la buluştum. Herkesin ortak merakı, bu kadının oyuncu olup olmadığı... Dikkat açıklıyorum: Oyuncu falan değil. Semra Hanım maalesef tamamen gerçek. Ekrandakinden tek farkı daha ufak tefek bir tip olması... 'Gelinim Olur Musun'un tayfası, otelin dördüncü katına konuşlandırılmış. Sinem, Dilek ve Şale'nin odasına buyur edildim; Şale'nin gelinlik seçimi yapılıyordu. Ben gördüm gelinlik çok güzel! Dilek de, Şale de yakından çok hoşlar... Daaa asıl merakım Sinem. Yani bu kadar olay kopartan kızı ekrandan bir şeye benzetemiyor, erkeklerin kapışmalarını aklım almıyordu. Şoktayım, ben böyle güzel bir kız az gördüm. Gözleri Ata'nın dumur olduğu kadar var. Yemyeşil ve kocaman, cildi pembe-beyaz ve pamuk gibi ses tonu en sakin, en yumuşak, en derinden... Sinem, Ata'ya hâlâ aşığım dese de pek yemedim. Eh nasıl aşk bu canım; insan aşık olunca 'Doğrusu bu deyip de görüşmeyecek ha? Ben anlamaz. Sinem yarışmadan 60 milyar kazanmış ve hedefi Hande Yener gibi bir albüm yapmak... Semra Hanım'a gelince; valla bir süre sonra insan, şaşkınlıktan kızmayı bırakıp üzülmeye başlıyor. O kadar değişken, o kadar dengesiz, o kadar kızgın ki... Merak eden buyursun...
Evden çıkınca kendinizi televizyonda izlediğinizde beğendiniz mi Semra Hanım? Yoksa acaba biraz daha kelimelerimi seçseydim daha ılımlı davransaydım diye mi düşündünüz? Mutlaka düşündüm. Tabii ki insanın fevriliği güzel bir şey değil. Seyrettiğimde kendime şaşırdım 'ne hale gelmişim, insanlık dışı bir yaratık olmuşum ben' dedim.
* Yani sonradan üzüldünüz mü? Hayır üzülemedim. Neden? Üç ay kapalı bir yerde hiç tanımadığımız insanlarla birlikte bir sürü oyun oynandı...
* Sinem için 'Midem almıyor dediniz' sonra Ata kulağınıza eğildi ve Sinem'i kabul ettiniz. Ata kulağınıza ne dedi? Söylemek mecburiyetinde değilim.
* Ata ne dedin annene, Sinem'i seviyorum mu dedin? (Semra Hanım lafa girer) 'Anne benim ölümümü mü istiyorsun, ben seviyorum' dedi...
* Ata size en son ağlayıp yalvardıktan sonra Sinem de 'evet' deseydi; evlenselerdi siz ne yapacaktınız evde? Çekip gidecektim. Hiçbir şey yapamazdım...
* Bizim bildiğimiz Semra Hanım çok şey yapabilir yani... Hiçbir şey yapmazdım, herhalde uzaklara taşınabilirdim...
* Ata annen uzaklara gidince sen ne yapacaktın? Annemsizliği göze alamam. Ha o raddeye geldiğim, acaba'larda kaldığım oldu ama şimdi annemi anlıyorum...
* Nesine aşık olmuştun Sinem'in? (Semra Hanım; 'Ay ne güzel bir soru!') Gözleri çok etkiledi. İçten bakıyordu, bana yakındı... Şirinliği ve istediklerinizi karşılayabilmesi... 'Tamam budur' demiştim.
* Sinem'in aşkına inanıyor musun, inanmıyor musun? İnanmak istedim ama meğer aşık değilmiş...
* Ata, Sinem'e aşık mısın, onu hâlâ istiyor musun? Bana çok zor bir soru soruyorsunuz, acı bir gerçek ama evet'. Ama artık asla olmaz.
* Ne zaman soğudun ondan? Söylemem... (Semra Hanım; 'Söyle oğlum...) Dün gece Ata'yla annesi gitsin dediğinde, bitti!
* Ama bunu beklemen gerekirdi. Annen kıza 'paçavra' dedi, kız ister mi? Sen olsan ister miydin... Semra Hanım: Ben söylemedim, insanlar söyledi... Ata: Ben duydum anne.
* Semra Hanım söylediniz, duyduk hepimiz... E doğaldı, o da bana 'akrep' dedi, 'sokuyorsun' anlamında...
* Semra Hanım size göre aşk nedir? Ölene dek devam eden tek duygu...
* Hiç aşık oldunuz mu? Evet.
* Kocanıza mı, daha evvel evlenemediğiniz o kişiye mi? Evlenmek istemedim! Evlenemedim değil!
* O muydu aşkınız? Evet.
* Niye evlenmediniz? Annesi 'kısa boylu' demiş benim için. Çok üzüldüm. Kesin bu olmamalı diye düşündüm, bitti. Ben de bir haftada 1.95'lik biriyle evlendim... Ama ben eşimi de sevdim, mutluydum...
* Aşk size göre bitmeyen bir duyguysa, hala aşık mısınız? Hayıır... Değilim...
* Ata, babanla ilgili sıkıntını dile getirdin. 'Babam bana sarılmadı, hiç sevmedi' dedin. Ben çok yalnız kaldım, baba bilmedim, diplomamı alırken kimse yoktu. Annem hastaydı.
* (Semra Hanım ağlar) Neye üzülüyorsunuz Semra Hanım? Özel konularım beni yıkıyor...
* Eşiniz size ne yaptı? 'Okuyorum' diye beni kandırdı. Bana yalan söyledi. Ömür boyu anlaşamadık. Bir ömür 'namus' dedim sabrettim...
* Boşanınca neden evlenmediniz? Erkek denilen nesneyi hayatımdan silmişim ben... Benim için olmaz öyle evlenmek...
* Ne bitirdi erkekleri sizin için? Bana davranışları. Yalnızdım evliyken de yalnızdım. Hep yalnızdım. Yanımdaydı ama yoktu. Cemiyet iyisiydi. İnsanlara iyi, evde havan tokmağı... Belki de bu sertliğimin nedeni de o. O kaba insanın bana verdiği üzüntü ve eziyet... (Ağlaya ağlaya kalkar ilacını alır) Ar, namus çektim işte...
* Eşiniz sizi aldattı mı? Hayır ama ilk defa bugün biriyle ilişkisi olduğunu öğrendim. Ben başımda bir erkek vardı sanıyordum...
* Ama Semra Hanım, siz 11 sene önce boşanmadınız mı? Eşinizin hayatında biri olması gayet normal değil mi? Ben böyleyim. Kimse olmaması lazımdı hayatında. Biz ayrılmıştık uzaktaydı, Almanya'daydı ama telefonda konuşuyorduk, barışık gibiydik. Birbirimize bağımlı gibiydik. Olamaz olamaz...
* Semra Hanım halk size çok tepkili, Aydın'ın programına çıktığınızda ne yapacaksınız? Hepsini kendime hayran bırakacağım, hepsi dost olacak...
* Nasıl olacak o? Onlar da kadın, anlayacaklar... 7.5 milyarlık altın vardı, önemli değildi para benim için. Durumum fevkalede iyi.
* Durumunuz iyi, oğlan yakışıklı, niye yarışmaya girdiniz? Oğlum istedi, ben geldim...
|