Diri diri gömülmek!
(PARMA) Maçtan önce ne demişti Del Bosque; "Parma'dan korkarsak kendimizi diri diri gömeriz!.. ." Ama cesur demeç veren D.B'nin kadro seçimi ve taktik düşüncesi korku üzerine kurulmuş. Söyleyin lütfen: Santrforsuz bir takım nasıl hücum oynar ve gol atar? Okan Buruk'un attığı gol tamamen Sergen Yalçın'ın inanılmaz yeteneği ve Okan Buruk'un da müthiş şansı ile oldu. Yalçın, topu taşıyarak geldi harika bir çalımdan sonra ( Oysa o an Okan Buruk boştu. Pas vermesi gerekirdi ) sola döndü plasesini yaptı. Kaleci Berti tokatladı, boşta kalan topu Buruk gol yaptı! Sonra Beşiktaş'ın artık klasikleşmiş aptalca yediği gol geldi. Parma'nın en önemli ama tek silahı Alberto Gilardino sağdan ceza alanına girdi. Öyle rahat bir gol attı ki! Bu Parma'ya Noel hediyesi gibi oldu. (Fatih Sonkaya'nın auta giden Andrea Pisanu'yu düşürmesi, Gilardino'nun vuruşunu Kurşunlu'nun kurtarması da Beşiktaş'a yılbaşı hediyesi oldu.) İşte o an D.B müdahale etti. Bu golün faturasını Juanfran'a kesti. İbrahim Akın'ın oyuna girmesi ile Beşiktaş hücuma döndü. Bunun anlamı şuydu: D.B diri diri gömülmek istemiyordu. Ama D.B ne yapsın? Beşiktaş gibi bir takım, Parma gibi bir takımdan üstelik kornerden gol yiyordu. Giuseppe Cardone, hayatının golünü kafayla attı. İşte bu gol, Parma'yı ateşlerken Beşiktaş'ın motivasyonunu bir anda sıfıra indirdi. D.B'nin gördüğü ve çözemediği sorunlar şunlardı: 1- İbrahim Akın santrfor oynayamaz. O geleceğin iyi bir hücum oyuncusu. 2- Sergen Yalçın asla santrfor oynamaz. Çünkü, depar atacak gücü yok. 3- Sergen Yalçın-Tümer Metin ileride beklerken orta alanda Okan Buruk'un her pas hatası Beşiktaş'a pozisyon olarak geri döndü. Yani bu kadar yüksek top kaybıyla Beşiktaş maç kazanamaz. 4- Beşiktaş, sahayı geniş olarak kullanıyor ve hücumlarda yan ve yüksek orta yapıyor. Peki bu toplara Ahmed Hassan nasıl kafa vuracak? (Daniel Pancu yedek. Veysel Cihan tribünde) 5- Beşiktaş'lı oyuncular İtalya'nın en kötü takımına futbol olarak teslim oldular. (Bu futbol ve bu skor skandal!) İkinci yarıda D.B, Beşiktaş'ın gol sorununu çözdü. Atmayı değil yemeyi! Ahmet Yıldırım çıktı, lig maçlarında bile oynatılmayan Tayfur sahaya sürüldü. Bu değişiklik D.B'nin intiharıydı. Beşiktaş'ın orta sahası sayı olarak güçlenmişti ama bu bölgede Parma topa sahip oluyordu. Hem organize hücum yapıyorlar hem de mükemmel şut atıyorlardı. Daniele Degano'nun göstere göstere attığı gol her şeyin sonu oldu. Beşiktaş teslim olmuştu. Korkan D.B diri diri gömülmüştü. Maçın son bölümünde İtalya'nın en kötü hücum yapan takımı Parma sahada şov yapıyordu. Beşiktaş'lı oyuncular savunmada ne markajda, ne top çalmada vardı. Takım olarak yoktular. Son yarım saatte Beşiktaş baskılı oynadı. Bunun nedeni Beşiktaş'ın iyi futbolu değil, 3-1'i yakalayan Parma'nın skora oynamasıydı. Tümer Metin'in golünün gerçek nedeni de bu... Beşiktaş fark yemediyse iki nedeni vardı. Birincisi; kaleci Ramazan Kurşunlu'nun direnişi. İkincisi ise Fransız hakem Duhamel'in iki penaltı pozisyonunda Beşiktaş'a kıyak yapması. En acısı da bu!
|