|
|
|
|
|
|
Yurtiçinde güçlenerek dünyaya açılan marka: TEN
Markasına yatırım yaparak, yaklaşan Çin tehlikesine meydan okuyan Ten, dünyaya açılıyor. Öncelikle iç piyasadaki yerini sağlamlaştırmayı amaçlayan Ten, Avrupa ve Amerikalı kadınlara da çamaşırlarını giydirmeyi hedefliyor. 40 yıllık marka, iç çamaşırının yanı sıra çorap, terlik ve gecelik de satmaya başladı i.
İç çamaşırı denince akla gelen ilk markalardan biri olan Ten, gün geçtikçe Türkiye'de ve dünyada daha fazla kişiye ulaşıyor. Yaklaşan Çin tehlikesi tekstilcileri ürkütmeye başlarken markasına yatırım yapan Ten, soğukkanlılığını koruyor. Ten'in Yönetim Kurulu Başkanı Deha Orhan "Diğer üreticiler kadar zor durumda değiliz. 40 yıllık bir marka olmanın getirisi olan, tüketiciler nezdinde bir alışkanlık söz konusu. Bu nedenle kotaların kalması bizim markamızı endişelendirmiyor. Ancak 'merdiven altı' dediğimiz yerlerde markasız üretim yapan üreticiler, sıkıntı yaşayacak. Markalarına yatırım yapmış üreticiler ise kendilerini ve markalarını şu ana kadar bu tehlikeden uzak tuttu. Kotaların kalkması ile birlikte, ilerleyen günlerde neler olacak hep birlikte göreceğiz" diyor.
BİZ ÖNLEMİMİZİ ALDIK Çin tehlikesine karşı üç yıl önce strateji değişikliğine gittiklerini söyleyen Orhan şöyle devam ediyor: "Kotaların kalkması bildiğiniz üzere geçen sene olacaktı, ancak bu yıl sonuna ertelendi. Ten olarak Çin pazarının bu tehlikesini üç yıl öncesinden görerek, ne yapacağımızı planlamaya başladık. Eğer fason üretim yaparsak Çin'in devreye girmesiyle yurtdışında üretim yaptığımız bu noktalara Çin'in vereceği fiyatları vermeyeceğimizi, bu nedenle de satış yapamayacağımızı gördük. Bu nedenle markamız üzerine yatırımımızı artırarak iç piyasadaki yerimizi ve konumumuzu sağlamlaştırmaya başladık. Ardından yavaş yavaş yurtdışına kendi markamızla açılma kararı aldık. Son dört yıldan beri hiçbir şekilde fason üretim yapmıyoruz. Ne yaparsak kendi markamızla yapıp, kendi markamızı önce Türkiye'de, daha sonra gücümüzün el verdiği oranda Avrupa ve Amerika'da bir yerlere getirmeye çalışıyoruz." Türkiye genelinde kendilerine ait yedi ayrı noktadan, dört tane franchising mağazasından ve 2 bin 500 ayrı noktadan satış yaptıklarını belirten Orhan, tüketicilere nasıl ulaştıklarını şöyle anlatıyor: "Rakiplerimizle kendimizi kıyasladığımız zaman biz toptancıyla satış yapmıyoruz. Direk olarak tüketicinin bizi alabileceği noktalarda ürünlerimizi satıyoruz. Tüketici ile aramızda sadece bir kişi var. Bu nedenle de tüketicinin istediğini daha rahat algılayıp, stratejimizi geliştirerek yeni ürün çıkartıyoruz. Durum böyle olunca da çeşit artıyor, çeşit artınca da tüketici size yöneliyor."
FAZLA TAKSİT SATIŞLARI ARTIRMIYOR Kredi kartı ile yapılan alışverişlerde taksit sayısının yükselmesinin satışları artırmadığını ve tüketicilerin taksitli satışlara pek sıcak bakmadığını belirten Orhan; "Ten olarak 10 taksitli satışları üç ay denedik. Sonuçlara baktığımızda satışları yüzde iki ya da üç oranında arttığını gördük. 10 taksiti kimse tercih etmiyor. 10 taksiti vitrinde gören tüketici 'Aaaa yaşasın' diyor ve içeri giriyor. Alışverişini yaptıktan sonra ödeme noktasına gelen tüketiciye '10 taksit seçeneğimiz var yararlanmak ister misiniz?' diye sorulduğunda, 'Kim uğraşacak 10 taksitle, üç ya da beş taksit yap, ben öyle alayım' diyor. 10 taksitte tüketici, 'ürün eskiyecek ama hâlâ ödemem bitmeyecek' diye düşünüyor" diyor. İspanyol hazır giyim markalarının ülkemize gelmesiyle birlikte, her sezon koleksiyon yenilenmesine Türk tüketilerin çabuk alıştığını söyleyen Orhan, şöyle devam ediyor: "İç giyim pazarı yalnızca İstanbul, Ankara ve İzmir'den ibaret değil. Türk markalarının çok güçlü oldukları bir Anadolu var. Bu nedenle de İspanyol markaları sadece bu üç şehirde satabilirler. Anadolu'da farklı koşullar ve farklı tüketim alışkanlıkları var. Bundan ötürü Anadolu üzerinde titizlikle duruyoruz."
ÜRÜN ÇEŞİDİMİZ ARTTI Orhan, sözlerine şunları ekledi: "Mağazalarımızın değerini atırmak amacıyla ürün yelpazemizi genişletttik. Artık müşterilerimize çamaşır dışında ihtiyaç duyabilecekleri gecelik, terlik, çorap gibi yan ürünler de satıyoruz."
|
|
|
|
|
|
|
|
|