|
|
|
|
|
Başbakan'ın İstanbul düşü
|
|
Eski İstanbul'u özlemle anan Başbakan Erdoğan, Tarlabaşı ve İstiklal Caddesi'ndeki evleri alıp restore etmeyi, Taksim'i trafiğe kapatmayı planlıyor.
Gençliğinizde Beyoğlu'nda nasıl yaşardınız? Doğrusu benim Beyoğlu'nun eğlence hayatı içerisinde yerim hiç olmadı. Oralara pek fazla takılmazdım. Sadece zaman zaman, İETT'den ya da Camialtı'nda top oynadığımız arkadaşlarımızla Tepebaşı Gazinosu'na giderdik. Burada dönemin sanatçılarını, Türk Sanat Musikisi olsun, pop olsun, dinleme fırsatımız olurdu. Aslında bu gazinonun sesleri bizim evden de duyulurdu. Şimdi yıkıldı tabii... Otopark oldu. Tepebaşı dışında Maksim'e giderdik, Beyoğlu Saray'a giderdik. Ağa Camii sokağında, Allah rahmet eylesin Hacı Salih'in lokantası vardı, şimdi Hacı Abdullah oldu. Türk mutfağını görmek istiyorsanız orada görürdünüz. Maçlardan sonra, antrenmanlardan sonra gider yemeğimizi yerdik. Gezmek dışında giyim kuşam için, ayakkabı almaya da yine Beyoğlu'na uğrardık... Yani İstiklal Caddesi'nin yabancısı değildik.
* İstiklal Caddesi'ni şimdi nasıl buluyorsunuz? Benim ilkokul çağlarımdaki İstanbul yok tabii... Belediye başkanımıza da söyledim; Beyoğlu Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi ve Kültür Bakanlığımızı da devreye sokarak, İstiklal Caddesi'nde ve Tarlabaşı bulvarı üzerinde binalar almak suretiyle o binaları biz restore edelim. Böylece aslına uygun İstanbulumuza bir yerlerden başlayalım. Aynı şekilde Süleymaniye'ye, Haliç'e el atalım.
'ESKİ İSTANBUL YOK' Haliç'in temizliği vesairesi halloldu ama şimdi mesela Sütlüce'de bir kongre merkezi yapılıyor. Bunun temelini başkanlığım döneminde attım ancak henüz bitmedi. Oysa onu 2001 yılı sonunda bitirme hedefimiz vardı. Belediye Başkanımdan rica ettim, "Şuna hemen bir yüklen, bitir. Çok uzadı, yanlış oldu" dedim. Şimdi 2005 sonu itibariyle zannediyorum bitirilecek. Orası, bittiği zaman Haliç'e çok farklı bir zenginlik katacak. Hemen yanında minyatür park, arkasında Bilgi Üniversitesi'ne müze yapması için devrettiğimiz meşhur Silahdar Ağa Elektrik Santrali, öbür tarafta Koç Ailesi'nin Sanayi Müzesi var. Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız'la da görüştük bütün sahili yürüyüş kordonu haline getireceğiz. Haliç bambaşka olacak. Kağıthane'den gelen Kağıthane deresi ve Harbiye deresinin temizlenmesinden sonra da Haliç'i tehdit eden her şey ortadan kalkacak.
* Ya Taksim Alanı... Tarlabaşı'ndan sonra ele alacağımız dev bir projemiz var. O da Taksim Meydanı'nın yayalaştırılması... Yani trafiğin tamamen alta alınıp meydanın araçlara kapatılması... Dünyada her ülkenin böyle büyük bir meydanı vardır, Türkiye'de yok. Onun için Taksimi böyle bir meydan haline getirmeliyiz. Benim zamanımda Almanlarla bir proje yapmıştık. Bu projeyi tekrar gözden geçirip gerçekleştirmek mümkün.
-BİTTİ-
|
|
|
|
|
|
|
|
|