|
|
|
|
Kalıcı kısıtlama pazarlığı masada
Türkiye, Avrupa ve hatta dünya siyasetini değiştirecek zirve öncesinde düğüm, "dolaşımda kalıcı kısıtlama".
Tarihi önem taşıyan Avrupa Birliği 17 Aralık zirvesi yarın başlıyor. Zirve için AB liderleri, bugün akşamdan itibaren Brüksel'e gelmeye başlayacak. Başbakan Erdoğan da kurmay kadrosuyla bu akşam "AB başkentinde" olacak. Başbakan, zirvenin başlamasına saatler kala tüm AB liderleriyle son dakika diplomasi pazarlığına girecek. Türkiye'nin beklentilerinin karşılanması için üç noktada bastıracak: Müzakerelerin yeni bir karara ihtiyaç duymayacak şekilde açık ve net olarak başlaması, tarihin 2005 olması, serbest dolaşım, tarım ve yapısal politika kısıtlamasındaki kalıcı kelimesinin çıkarılması... Türkiye, pazarlık yapacağı bu üç noktanın yanısıra, son dakikada askıya alma konusunda önemli bir ilerleme sağladı. Dördüncü ve son taslakta "üyelerin üçte birinin başvurusuyla müzakerelerin askıya alınabileceği" ifadesi yer alırken, Türkiye'nin girişimiyle bu "üyelerin salt çoğunluğu" ifadesine dönüştü. Başbakan Erdoğan yarın akşama kadar hemen hemen tüm AB liderleriyle görüşecek.
"KALICI" YEMEKTE Taslakta müzakerelerin çerçevesini belirleyen 22'nci paragrafta yer alan ve tarım, işçi göçü, dolaşım gibi AB üyeliğinin getirdiği özgürlük alanlarına Türkiye için eklenen "kalıcı" kelimesinin tamamen çıkarılması için de Ankara bastırıyor. AB dönem başkanı Hollanda'nın kaleme aldığı taslakta tartışmalı bölümde şöyle deniyor: Yapısal politikalar ve tarım gibi konularda uzun süreli bir geçiş döneminin olmasının yanında, kişilerin serbest dolaşımı konusunda üyeleri koruyucu bazı maddeler sürekli hale getirilebilir. Bunun yanında, kişilerin serbest dolaşımı hakkında karar alımı her üye ülkeye azami bir şekilde rol verecek şekilde düzenlenmelidir. Geçiş dönemindeki düzenlemeler iç pazar ve rekabete olan etkisi göz önüne alınacak şekilde yapılmalıdır... Taslak 4 kez değişmesine karşın bu ifadeler aynen kaldı. Yani bu ifadeler Türkiye AB'ye üye olduğunda diğer üyeler gibi işçilerinin ve vatandaşlarının serbest dolaşım hakkı asla olamayacak, tarım ürünlerinin ihracatında kalıcı kısıtlamaya tabi tutulacak, ekonomi politikalarının AB normlarına çekilmesi için Türkiye'ye aktarılması gereken fonlar hiç verilmeyebilecek anlamına geliyor. Türkiye, özellikle kişilerin serbest dolaşımına belirli bir süre kısıtlama getirilmesine sıcak yaklaşıyor. Ancak kşilerin serbest dolaşımı, tarım ve yapısal politikalarda kalıcı kısıtlamaya gidilmesine kesinlikle karşı çıkıyor.
FİKRET AYDEMİR BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|