Üstün olan kazandı
Galatasaray, çok üstün oynadığı derbide kolay bir galibiyet elde etti. Kendi sahasında mutlak kazanmak mecburiyetinde olan sarı kırmızılı takım, maça tam motivasyon, yüksek tempo ve disiplinli başladı. Teknik direktör Hagi'nin temel taktik mantalitesi oyunu sürekli karşı alana yıkarak Fenerbahçe'yi hataya zorlamaktı. Bu yüzden hazırlık paslarına hiç rağbet etmeden sürekli uzun toplar kullandılar. Bu topları eğer rakip karşılarsa etkili şok presle dar alanda avantajlı hücum ortamı yaratmak istediler. Ayrıca Tuncay'ın depar yollarını kapatmak Alex ve Nobre'ye yakın markaj uygulamak Hagi'nin akılcı düşünceleriydi. Bu görüntüde Galatasaray ilk devrede kotrolü hep elinde tuttu. Savunma sıkıntısı yaşamazken, kritik bir derbi için beklenenden fazla pozisyonlar buldu. Ama değerlendiremediler. En net fırsatı devre sonunda Hakan Şükür kaçırdı.
Aurelio'yu çok aradılar Fenerbahçe çok pasif bir ilk yarı oynadı. Takımın istikrar tablosu, dinamosu Aurelio'nun yokluğu böyle bir deplasman derbisinde büyük handikap teşkil etti. Orta sahada organize olunamadı. Hamle üstünlüğü bu bölgede hep rakibe verildi. Tuncay alışılmış biçimde sürekli top kaybetti. Olumlu pas alışverişleri yapılamayınca, Nobre sıkı markajdan kurtulamayınca, Alex de yeteneklerini sergileyecek ortamı bulamadı. Böyle bir Fenerbahçe adeta ilk yarıda dandun futbolu oynarken, hücumda hiç etkili olamadı ve ciddi kale önü tehlikeleri yaşadı. İkinci yarıda Hasan Şaş'ın yokluğunda Galatasaray'ın biraz hücum gücü düştü. Ama Fenerbahçe bundan yararlanmasını bilemedi. Bu arada Galatasaray'ın maç başından beri denediği uzun top uygulamasında, Tomas'ın 60 metrelik pasında Hakan Şükür, Necati'ye asist yapınca, Galatasaray skor avantajı yakaladı. İlerleyen bölümde Galatasaray'ın oyuncu değişiklikleriyle saha içi üstünlüğünün biraz arızaya uğraması, yüksek tempodan sonra yorgunluk belirtileri ve skoru koruma telaşı Fenerbahçe'yi atak bir görüntüye soktu. Ama bu ataklarda plan ve program yoktu. Sonuçta da sahada istediğini elde eden Galatasaray önemli bir üç puanı hanesine yazdırdı. Bütün futbolcular hırs içinde görevlerini yaparken Hagi'nin oyun planı da çok başarılıydı.
Manchester rehaveti... Fenerbahçe bu 90 dakika adeta hiçbir şey yapmadı. Orta saha ne defansif ne de ofansisf açıdan vardı. Nobre ikili sıkıştırmadan hiç kurtulamadı. Mehmet Yozgatlı sahada yoktu. Alex de son 20 dakikaya kadar aynı görüntüde idi. Galatasaray ile mücadele eden sadece geri 4'lü ve kaleci Rüştü'ydü. Bu maçta Fenerbahçe'nin kötü futbolundaki en büyük etkenlerden bir tanesi Manchester galibiyetin çok fazla abartılmasıydı.
|