|
 |
 |
 |
Beceriksiz futbolcuların tarihi
Futbol tarihinde sadece muhteşem goller hafızalarda kalmıyor. Kendi kalesine gol atanlar, rakibe tükürenler, penaltı kaçıranlar gibi "beceriksiz"lerin de bir tarihi var.
Nijeryalı milli futbolcu Celestine Babayaro attığı golden dolayı o kadar sevindi ki, takla atayım derken bacağını kırdı. Alman hakem Wolf-Dieter Ahlenfelder ise maça o kadar çakırkeyif çıktı ki ilk yarının bitiş düdüğünü çaldığında 35 dakika bile olmamıştı... Futbol tarihinin efsane isimleri bir maçta üç dört gol atan oyunculardan veya takımını kısa zamanda şampiyon yapan antrenörlerden ibaret değil. Kimileri kötü giden şansları, ihmalkarlıkları veya yeteneksizlikleri yüzünden de bu alanda unutulmayan isimler arasında yer almaktan kaçamıyor. Alman gazeteci Christian Eichler'in yazdığı "Futbolun Beceriksizleri Ansiklopedisi" adlı kitap, bu beceriksizlik efsanelerini bir araya getiriyor. Pek çok fiyaskonun ve başarısızlığın anlatıldığı kitapta en çok kendi kalesine gol atanlar dikkat çekiyor. Örneğin Manfred Kaltz, yalnızca gole çevirdiği 53 penaltı ve kazandığı 291 maçla değil, aynı zamanda kendi kalesine attığı 6 golle de Alman futbol tarihinde bir rekortmen olarak anılıyor. Bunun yanı sıra Pentti Kekkola, 1986 sezonunda kendi kalesine attığı beşinci golden sonra Finli arkadaşlarından hediye olarak bir pusula almış. Aynı talihsiz olay FC Maesteg'in ön liberosu Bobby Williams'ın başına jübile maçında gelmiş. Helmut Winklhofer ise tam 30 metre mesafeden kendi kalesine attığı golle "Ayın Golü"nü atan adam seçilmiş. Bir diğer rekor da 2002 Dünya Kupası elemelerinde Avustralya'ya 31-0 yenilen Amerikan-Samoası takımına ait. Rekor olmasa da son derece ilginç bir olan Alman oyuncu Franco Foda'nın başına gelmiş. 1987'deki bir milli maçta, Brezilya'daki stadyum hoparlöründen oyuna giren oyuncunun adı anons edildiği an binlerce seyirci gülme krizine yakalanmış. Çünkü "Franco Foda" nın Portekizce'deki karşılığı, "s.kmek bedava".
ÇÜRÜK YUMURTAYLA KARŞILANDI
Kitapta Türk futbolundan isimler de var: 1996 Avrupa Şampiyonası'nda "yapmadığı" bir hareket sebebiyle UEFA tarafından Fair Play Ödülü'ne layık görülen Alpay Özalan. Eichler olay anını şöyle anlatıyor: "Hırvat oyuncu Vlaovic'i galibiyet gölünü atmak üzere kaleye giderken durdurmadığı için ülkesine döndüğünde çürük yumurtayla karşılandı. Teknik direktör Fatih Terim, 'Hırvat'ı durdurmuş olsaydı Alpay'a prim verilirdi' dedi. Alpay ise kendini başarısızlıkla suçladı. Yazık oldu! Hırvat oyuncuyu durdurmuş olsaydı, Türkiye 0 puanla değil, 1 puanla sonuncu olacaktı." Kitapta Türk liglerinde uzun süre görev yapan ünlü yabancı isimler de yer alıyor. Bunlardan biri şu an Fenerbahçe'nin teknik direktörlüğünü yapan Christoph Daum. 2000 yılının yazında Leverkusen'le şampiyonluk ve Almanya milli takım teknik direktörlüğü gibi kariyerinin iki önemli hedefine varmasına ramak kalmışken uğradığı başarısızlıklardan dolayı kitaba alınmış. Bu başarısızlıklardan biri sahaya yanlış insanlara sürdüğü için Unterhaching'de, diğeri ise yanlış insanlarla düşüp kalktığı için Köln'ün arka sokaklarında meydana geldi! Bayern'in menajeri onun kokain kullandığını açıkladıktan sonra, Daum kesin bir dille bunu reddetmiş ve gönüllü olarak tahlil yaptırmıştı. Tahlil sonucu pozitif çıkınca Leverkusen'den atıldı.
Ece Koçal
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
