|
|
|
|
|
|
Ağzıma bir parmak bal çalıyorlar
* Oyuncu olarak hedefinize ulaştınız mı? Türkiye şartlarında evet. Türkan Şoray ve o jenerasyonla kıyaslamıyorum kendimi ama benim dönemime göre oyunculuğa en çok zaman ayıranlardanım. Üstelik en zor şartlarda çalıştım. Performansa gelince, bunun sonu yok çünkü hep daha iyiyi yapabileceğinizi düşünürsünüz. Ama Süreyya Duru benim için çok özel bir yönetmendir ve onun filmlerinde hep gurur duymuşumdur oyunculuğumla. "Kalbin Zamanı" filminde de aynı şeyi hissettim, Berlin in Berlin'de de öyleydi ama her filmim için bunu söyleyemem.
* Yaptığınız dizi fimler beklenen ilgiyi görmüyor, eksik olan ne sizce? Açıkçası bunu ben de bilmiyorum, bahane üretmek de doğru gelmiyor. Bana söylenen o kadarçok şey var ki ama hiçbiri tek başına bir neden değil. Muhakkak bir yerde hata yapılıyor, bu açık. Ya beni diziye yakıştıramıyorlar bir sinema oyuncusu olarak, ya dizideki rolüme oturtamıyorlar, ya ben doğru senaryo seçemiyorum.... Yani bir hata var. Ama şu var, bana "Sen her şeyi başarırısın, sen ne yaparsan iyi yaparsın" denmesi hoşuma gitmiyor. Bu çocuğun ağzına bir parmak bal çalmak gibi bir şey. Asla kabul etmiyorum çünkü benim hatalarım başarılarımdan daha fazla. Ben hatalarımla yoğrulup başarıya ulaşmış biriyim. Küçük küçük hatalarla riske giriyorum ama arkasından büyük başarılar geliyor. Bugüne kadar hep öyle oldu ve başarılarım hatalarımı unutturdu. Hayatın kendisi de böyle aslında, risk almanız gerekir.
* Yani dizi çevirmeye devam? Elbette, şimdi bir sit-com projesi var onu çekeceğim. Hata yaptım diye bundan vazgeçersem ne olacak? O zaman dibe vurmam lazım. Ama inanın bu dizi işinin bu kadar konuşuluyor olması, dikkat çekmesi bile muhakkak beni bir yere getirecektir. Bundan sonraki işte en mükemmeli yakalamaya yarayacaktır en azından.
|
|
|
|
|
|
|
|
|