kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
  » Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mesleğimden nefret ediyorum
Mesleğimden nefret ediyorum
Maddi başarı paylaşılmalı

Aktörlükten nefret ettim

Duvara Karşı filminin ödüllere doymayan oyuncusu Birol Ünel bu defa Kalbin Zamanı ile Türk seyircisinin karşısına çıkıyor.

*Mesleğimden nefret ediyorum ve bu duyguyu çok seviyorum.
*Ödüller annemin çok hoşuna gidiyor.



Mesleğimden nefret ediyorum

Duvara Karşı filminin Altın Ayı ödüllü aktörü Birol Ünel yapımcılar tarafından paylaşılamıyor. Ünel senaryolarını ve hayallerini Cumartesi Sabah'a anlattı.

Fatih Akın'ın yönettiği çok ödüllü "Duvara Karşı" filmiyle tanıdık onu. 43 yaşında tanıştığımız Birol Ünel 60 civarında sinema filminde oynamış, sayısız tiyatro oyununa, senaryoya imza atmış Almanya'daki ikinci kuşak Türklerden. Birol Ünel, kısa sürede Türkiye'deki yönetmen ve yapımcılar tarafından paylaşılamayan bir oyuncu oldu. Ali Özgentürk'ün yönettiği ve 10 aralıkta vizyona gerecek olan romantik polisiye "Kalbin Zamanı" isimli filmde Hülya Avşar ile kamera karşısına geçti. Avrupa'nın en prestijli ödüllerini teker teker toplayan başarılı oyuncu geçtiğimiz hafta New York Times gazetesi tarafından da, "fazla tanınmasa da dikkatle izlenmesi gereken beş oyuncudan biri" olarak gösterildi. Gazete Kurt Cobain ve Jim Morrison gibi şiirsel bir öz yıkımı yücelttiğini söylediği Birol Ünel'in oyunculuğu hakkında övgü dolu değerlendirmeler bulunuyor: "Ünel'in gözleri bazen çok derin bir kederi anlatırken, bazen Chaplin'i akla getiren bir komedi yeteneği sergiliyor." Birol Ünel ile "Kalbin Zamanı" filmindeki rolü ile ilgili konuşmak için Tepebaşı'ndaki Büyük Londra Oteli'nde bir araya geldik. Bu arada New York Times gibi övgü dolu bir yazı yazacağından şüphemiz olmayan Almanya'nın ünlü gazetesi Die Zeit'ın muhabiri de Ünel ile yapılan röportajları izliyor ve soruları teker teker not alıyordu.

* Hollywood yapımı filmlerde oynadınız. Avrupa sizi çok iyi tanıyor. Türk sineması ile dünya sinemasını karşılaştırdığınız zaman ne gibi farklar görüyorsunuz?
Sanatın ulusu yoktur. Her yerde farklı bir sistem olduğunu söyleyebilirim.

* Hangi sistemde kendinizi daha rahat hissediyor ve ifade edebiliyorsunuz?
Bana düşünme yetisini verenlerde.

* Türkiye'de başka projeleriniz olacak mı?
Türkçemin yetersiz oluşu beni rahatsız ediyor. Tabi ki Aşık Veysel, Neyzen Tevfik, Orhan Veli ya da Nazım Hikmet gibi kişileri oynamak isterim. Hatta bu filmlerin rejisörlüğünü yapmak isterim. Fatih Akın'ı yöneteceği ve Yılmaz Güney'in hayatını anlatan filmde Yılmaz Güney'i oynayacağım söylendi. Böyle bir şey yok. Çünkü ben o rolü bozuk Türkçem ile kotarabileceğimi sanmıyorum.

* Bir yıl olmadan burada iki filmde oynadınız. Bu arada Almanya'da birşeyler yapıyor musunuz?
İki senaryo üzerinde çalışıyorum.

* Türkiye'deki projeler size para kazandırdı mı?
Burada kazandığın para ile orada yaşamak mümkün değil. Buna rağmen Türkiye'de hoşuma giden projelere parayı düşünmeden evet diyorum. Ama bundan sonra değişmeye çalışacağım.

* Hülya Avşar ile oynamak nasıldı?
Çok mükemmel, disiplinli, dürüst, gerektiği her an yanınızda ve problemsiz bir insan. Halktan geliş hikayesini Romy Schneider'e benzetiyorum. Ama umarım hayatı onunki gibi geçmez.

* Marangozluk eğitimi almışsınız aslında. Oyunculuk hikayeniz nasıl başladı. Oyunculuk dışında başka bir mesleği düşündüğünüz oluyor mu?
İlk gençlik yıllarımda Willy Brand'ın oğlu ile birlikte oyunculuk seçmelerine katıldık. Büyük bir kalabalık içinden seçildim. Bana o zaman bir yatırımda bulunduklarını düşünerek birşeyler yapmam gerektiğini hissettim. Biraz tesadüf. Aslında mesleğimden nefret ediyorum ve bu duyguyu da çok seviyorum. Daha sonra üniversite'de sihirbazlık eğitimi aldım ama yapmadım. Hobim hala marangozluk.

* Almanya'da sizin önderliğinizde gelişen Kanakwood diye bir akım var. Nedir bu?
Hollywood'dan esinlenip Kanakwood dedik. Ancak sadece sinemayı almıyor içine... Sanatın her dalı var. Almanya'da yaşayan tüm milletleri alıyor içine. 8 haftada bir toplanıyoruz ve tanışıyoruz birbirimizle. Kurucusu benim. Uluslararası hal aldı bu topluluk.

* Almanya'da kökleşmiş mevcut sanat çevrelerine alternatif bir oluşum mu yani?
Alternatif kelimesi beni korkutur. Kişiler mesajlaşarak belli sürelerde toplanıyorlar. Dışa açık ve sürekli genişleyen bir sistem. Amacımız sadece sanat. Almanya'da yaşayan her yabancıya açık. Melankolikler oturdukları yerden düşünmeye devam edebilirler!

* Sayısız ödülünüz var. Ödül sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
(Kahkaha atıyor) Annemin çok hoşuna gidiyor.

* İspanya'dan ödül almanız an meselesi?
European Film Agency beni "En İyi Erkek Oyuncu" dalında aday göstermiş. Adayları seyirci belirliyor. Jüri daha sonra devreye giriyor.

Aynur Erdem

DİĞER YAŞAMA DAİR HABERLERİ
 Kıyılara kaçan yirmi beş kadının cesaretle örülü gerçek...
 Golfe başladı hayatı değişti
 Çocuklara kitap taşıyor
 Erkekler için yeni bir moda mabedi
 Miniklere özel farklı bir dünya
 Zamanın değerini bilenlere
 Boks meraklılarına müjde
 Cumhuriyet'i anlatan anılar
 Afyon'un sanat delisi
 Geride yazılı belge bırakmayın!
 Neyir tüm Boyner ve YKM'lerde
 AÇEV'in kursları sürüyor
 Fotoğraflardaki ruhlar
 Boğaziçi'nde kişisel gelişim seminerleri
 Tangonun vatanında birinci oldular
 Londra'da bir Türk piyanist
 7 bin yıllık şifa yöntemi
 Köpeğinizin oyunlarına kanmayın
 Şimdi çiftlikte yaşama zamanı
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
  » Yaşama Dair
    Sinema
    Gurme
Vaktiyle bu topraklardan geçen genç imparator
Vaktiyle bu topraklardan geçen genç imparator
İskender'in biseksüelliği, hatta açıkça eşcinselliği... Oliver Stone,...
Modern tiyatronun doğum gecesi
Modern tiyatronun doğum gecesi
İngiliz tarihi içindeki kraliyet-tiyatro ilişkileri, Rupert...
Panzehir etkili barlar
Gerçek bir barı yaratan ne özel içkileri ne dekoru ne de ünlü...
Ustalarla aynı sahneyi paylaşıyor
"Kamelyalı Kadın" adlı oyunla sezona giren Tiyatro Kedi bir ilke daha imza...
Sushi ile gelen güzellik
Yediğimiz, içtiğimiz gıdaların kozmetik amaçlı kullanımı antik çağlara kadar...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.