|
|
Sümerbank bürokrasinin kurbanı oldu
Sümer Holding'in eski genel müdürlerinden Şükrü Akgüngör, 1979-1982 arasında kurumun başında olduğunu anlatıyor. Şu an 74 yaşında. Akgüngör, "Sümerbank denilince akla katıksız, hilesiz, dürüst mal gelirdi" diyor. Sümerbank'ın bugünkü hali ise onu üzüyor ama gerçekçi davranıyor: "Modernize edilmemiş tesis tabii ki kapatılmalı." Eski yönetici, bürokrasi ile Sümerbank'ın fazlasıyla iç içe girdiğini düşünüyor: "Atatürk bu kurumu kurarken bir de bankası açmış. Şimdiki holdingler de bunu yapıyor. Atatürk bunu 70 yıl önce düşünmüş. Ben banka konusunda hamleler yapmak istedim. 'Biz zaten bankayı kurumdan ayırmayı düşünüyoruz' diyerek izin vermediler. Siz bir şey yapmaya karar veriyorsunuz ama her şey yöneticinin elinde değil." Remzi Yücebaş, 78 yaşında. 1982-84 arasında Sümer Holding'in Genel Müdürü olarak görev yapmış.
Sümerbank'a çok şey borçlu olduğunu söylüyor. 1950 yılında Sümerbank'ın bursuyla İTÜ Makine Mühendisliği'nden mezun olmuş, ardından da tam 23 yıl boyunca Türkiye'nin çeşitli yerlerinde bulunan Sümerbank fabrikalarında çalışmış: "Sümerbank'ın bursuyla okuduğum için kurumda bir süre çalışmam zorunluydu. Sümerbank'tan aldığım parayla evlendim, çocuklarımı okuttum. Ama özel sektörden o kadar çok teklif geliyordu ki, direnemedim. Bana Sümerbank'ta aldığım maaşın dört katını teklif ediyorlardı. Para ağır bastı. 1973 yılında Sümerbank'tan ayrıldım." Yücebaş, özel sektörde çeşitli kurumlarda çalıştıktan sonra 1982'de genel müdür olarak göreve geldiğini söylüyor: "Sümerbank, politika üçgeni arasında kaldı. Çevre, sendika ve politikacıların etkisi altına girdi. Birçok formalite vardı. Her istediğimizi yapamıyorduk. Fiyatları artırmak istediğimizde müsteşarından bakana kadar birçok merciden izin almak gerekiyordu. Seçim zamanı olduğunda 'Aman durun, zam yapmayın' deniliyordu. Özel sektör, yıl sonunda indirim yaparken, bizim mallarımız elimizde kalıyordu. Sümerbank, bürokrasinin kurbanı oldu."
|