|
|
Türkiye'yi dokuyan tezgahtı
Sümerbank basması da olmayacak artık, ayakkabısı da. Çünkü 71 yıl önce Atatürk'ün isteğiyle kurulan, "orta halli" insanın mutluluğunu tarif eden öykülerin bir yerinde adı muhakkak geçen kuruluşun hikayesine son nokta yıl sonunda konuyor.
Akşam buraya karanlık karanlık iner. Bir sövgü gibi çirkef sularıyla, farelerle, elleri ayakları kirli, sidik kokusu keskin, sağlıksız çocuklarıyla. Durmadan yanmış yağda soğan kavurur kadınlar... Ben çirkinlikleri sokmam evime. Çekerim Sümer'in çiçekli perdesini her bir fakirliğin üzerine. Karım makinesi olmadığı için ince ince dikmiştir tüm büzgülerimizi. Perdede, minder kenarlarında, kızların entarilerinde... Kızlarımın gecelikleri Sümer'dir. Bol renkli, bol büzgülü. Yıkanıp geceliklerini giydiler mi, melek gibi olurlar...
Kimseye bir zararımız yok. Ben şen adamım. Çekerim Sümer'in çiçekli perdesini dünyanın üzerine, oturur, namusumla kazandığım ekmeğimi yerim çocuklarımla." Nezihe Meriç'in "Ekmek Kavgası" kitabındaki "Marangozdur Adı Ahmet Ustadır" adlı hikayede Ahmet Usta, Sümerbank'ın hayatındaki yerini böyle anlatır. Sümerbank kaç Ahmet Usta'nın evinde yaşamını kolaylaştıran, hayatına damgasını vuran, adeta bir aile bireyi olmuştur kim bilir?
BAŞARI VE HÜZÜN BİR ARADA Sümerbank'ın nüfus cüzdanı olsaydı eğer, şu bilgiler yer alırdı herhalde. Doğum tarihi: 11 Temmuz 1933. Fikir babası (Kurucusu): Mustafa Kemal Atatürk. Misyonu: Ulusal kaynak ve ekonomik unsurlardan yararlanarak sanayileşmeyi başlatmak, özel sektörü yaratmak, personel yetiştirmek. Sarıkamış'tan Nazilli'ye, Kayseri'den Eskişehir'e kadar, Türkiye'nin dört bir yanında fabrika ve mağaza açtı Sümerbank. Pamuklu, kendir, kamgarn, demir, bakır, kükürt, selüloz, kağıt, yapay ipek, porselen, kimya işletmeleriyle bir döneme damgasını vurdu. 1987'de özelleştirme kapsamına alınan kuruluşun 500'e ulaşan mağaza sayısı yediye indi; fabrikalarında üretim durdu; eski ihtişamını kaybetti, yıl sonunda da kapanacak...
Neydi Sümerbank'ı bu noktaya getiren? Yüksek Denetleme Kurulu müfettişlerinin raporuna göz atalım: "Özelleştirme kapsamına alındığı tarihten itibaren teknolojik gelişmeleri takip ederek yatırımları yapmayan şirket, gerek teknolojisi gerekse maliyet yapısı ile piyasada rekabet edecek ve karlı verimli çalışacak güce sahip bulunmayıp, faaliyetlerini esas olarak Özelleştirme Fonu'ndan sermaye şeklinde aktarılan kaynaklarla sürdürmektedir." Sümer Holding'in Eski Pazarlama Müdürü Orhan Kutsi Aktaş, babadan Sümerbanklı, "Sümerbank, Türkiye'de sanayi kuruluşu yokken, önderliği ve liderliğiyle özel sektörü yarattı. 41 fabrika, 468 mağaza ve 43 banka şubesi vardı. Fabrikasının bulunduğu illerde sosyal hayatı canlandırmıştı" diyor. 1970'lerde devletin teşvik kredisi vermesiyle Türkiye'de tekstil fabrikalarının yavaş yavaş arttığını anlatan Aktaş, bir süre sonra Sümerbank için rekabet ortamının da yok olduğunu söylüyor: "Mal satışımız azaldı. İşçilerimiz sendikalıydı. Özel sektörde sigortalı işçi çalışmadığı için maliyetleri daha düşük oluyordu. Mallar, Sümerbank'ınki gibi kaliteli değildi ama daha ucuzdu. 2002'de çıkarılan İhale Yasası'na kadar daimi müşterimiz orduydu. Ayakkabısından kıyafetine kadar her şeyi biz yapıyorduk. İhale Yasası ile onları da kaybettik. Çünkü bizim yaptığımız malın maliyeti yüksekti." Beykoz'daki deri ve kundura fabrikasına gittiğimizde üretim bandında yarım bırakılan ayakkabılarla karşılaşıyoruz. Deniz kenarında birçok binadan oluşan fabrika terk edilmiş gibi...
Ambarlar, lojmanlar, lokaller sessiz... 1812'de Sultan II. Mahmut'un Nizam-ı Cedit'in modern askeri teçhizat ihtiyacını karşılamak üzere kurdurduğu fabrika palaska, çizme, kütüklük, koşum takımları imal etmiş yıllarca. Adı Beykoz Teçhizat-ı Askeriye Fabrikası idi. 1933'te Sümerbank'a devredildi ve ismi Sümerbank Deri ve Kundura Sanayi Müessesi oldu. Beykoz halkının büyük bir bölümü bu fabrikadan ekmek yedi. Ta ki 2003 yılının ocak ayına kadar... 343 çalışandan kimi emekli olmuş kimi ise başka kurumlara tayin edilmiş. Deri-İş Sendikası Anadolu Beykoz Şubesi Başkanı Mustafa Uzun'un "Eskiden üç kuşak çalışırdı burada" sözleri ise bir sanayi devinin geldiği noktayı gösteriyor.
İnci Döndaş HABER MERKEZİ
|