Bir uçağa yakışma kuralları

Başlıyorum: Uçak, mesafeleri kısaltma açısından cebinde parası olanlar açısından gayet faideli bir ulaşım aracımızdır. Ne dedik? Cebinde parası olan dedik. Fekaaat nereye kadar değil mi? Paranın, ehliyet olmayan ellerde dolana durması var bir epeyce zaman. Tarih veya tarihçesini sosyologlar vereceklermiş! (Öyle dediler.) Şimdi uçağa öyle herkes binememeli!.. Waaay insan ayrımcısı, kafatasçı ve hatta zındık filan gibi yorumlar gelmesin. Bi okuyun... Okuyun bi... Ben kendim, hele hele son aylarda heeer hafta uçağa binip inmekten dolayı epeyi bi gözlem yaptığımdan acizane bazı biniş ve iniş kuralları şeyettim. Bunlar şunlar: 1. Uçağın kapısından girerken yolcu trafiğinin meydana getirdiği kuyruğun erken nihayet bulması için bi parça hızlı hareket etmek gerekmekte. Neden derseniz arkadakiler sığır sürüsü değil. Öyle, yerinizi 50 yıllığına kiralamışçasına aheste beste hareket edemezsiniz. Arkada sırt, bel ya da boyun fıtığı olan ya da ne biliyim hasta, hamile vardır. Bi yaramazlık durumunda bakımını siz mi üstleneceksiniz? 2. Uçağa taaam da binerayak hala cep telefonunuzla birilerine laf yetiştirme inadınıza söylenecek söz olmadığı kanaatindeyim. Nedir bu kadar önemli olan son replikler diye bizi meraklara gark ediyor daha da ötesi korkutuyorsunuz. Hissikablelvuku mu vuku bulmaktadır? Bunun sonucu olarak bu bir 'elveda' mıdır? Düşecek falan mıyız? 3. Yabancı medeniyetlerin türbülans dediği hava boşluğuna Bismillah ilk düşüşte 'Doktor bu ne?' haleti ruhiyesine bürünüp hostes düğmesini cimciklemeyelim. Merak etmeyin uçak düşmez. Hem hostes gelip size n'aapsın o da can derdinde di mi, di mi, di mi?

ANNE BU Nİ?
4. Çocuk doğurdunuz okey, kimsenin bi itirazı yok; bari iyi eğitin di mi? Yavrunuzun sorduğu "anne bu ni?'' sorularının cevaplarını biz biliyor olabiliriz. Bir de ufaklığın önde oturan talihsiz yolcuyu düzenli aralıklarla tepmesini önleyecek bir yol bulma konusunda müesseseye bir öneriniz olabilir mi? Aklıma afacanı dört bi yanından bağlamak geldi!? 5. Allah korusun tabii... Ama kader işte... Siz de bi kaza geçirivermişiniz. Hostesler izzet ikram etmiş en önde konuşlanıyorsunuz. Pozisyonu abarttığınızı düşündüğünüz oluyor mu? Yakın mesafenizdeki yolculara Florance Nightingale muamelesi çekmeniz pek yakışık almıyor. Onlar sadece yolcu! Ve her şeye rağmen eşit şartlarda yolculuk ediyorsunuz. 6. Uçak henüz durmadan, eşyalarınızdan ayrı geçirdiğiniz o sürenin acısını çıkarırcasına başüstü dolaplarına saldırmanız önce kabin ekibi tarafından hoş karşılanmıyor bilesiniz. Telaşa mahal yok. Onlar yolculuk boyunca hiç bi yere kaçmadan sizi beklediler. Durunca da herkeslerden önce inebilmek için itiştirmeseniz... Bugüne kadar uçakta unutulanı ben duymadım en azından! 7. Uçaktan inip terminale gitmek için otobüse bindiğiniz anda cep telefonunuzu açıyorsunuz. Ve bazınızın telefonu açma düğmesine basar basmaz çalmaya başlıyor. Bu ne zamanlama? Bu ne önemli işadamı olma hali? Ya da bu ne sevgi ah! Bu ne ızdırap?! 8. Uçağa binerken 'biniyorum' inince 'indim' demek şart mıdır? Alayınız cep telefonunuzu dün mezuniyet hediyesi almış çocuk hevesiyle kullanmaya devam mı ediyorsunuz? Dışarıdan öyle görünüyor. Biliyorsunuz nasıl alıştırırsanız öyle gider... Anne, eş, sevgili durumlarını diyorum. 9. Bütün bu önerileri ciddiye alacak mısınız yoksa hocaların ilkokulda 'lokum vericem aç evladım' mavalıyla kandırıp avcumuzu açtırıp cetveli yapıştırdıkları gibi bir ceza yöntemi mi tercih ederdiniz. 10. Kırmızı don.