|
|
|
|
Kavram karmaşası yaşatan 5 Halivut filmi
Hayalet Tamam hikaye çok ağlatıcı ve Demi Moore çok inandırıcı idi. Ama insan durup düşünüyor; Eğer Patrick Swayze hayalet olarak geri döndüyse neden bir zenci kadın falcıyı kendine üs seçiyor da gidip kötü adamların kapılarını çalıp, onları korkutmuyor?
Driven: Pilot safsatası Otomobil fanatikleri bu film vizyona gireceği zaman heyecandan bir kaç gece uyuyamamışlardı. Ancak film büyük bütçeli bir hayalkırıklığından öte gidemedi. Stallone arkadaşımız bir pilottan çok, mahallenin iyi yürekli abisi gibiydi. İnandıramadı...
Tomb Raider: Çok kötü Bilgisayarların karşısında geceler boyu Tomb Raider oynarken, Lara abla bizi maceradan maceraya koştururdu. Beyaz perde versiyonunda Angelina Jolie oynayacak dediklerinde heyecandan öldük. Ancak film kötü bir Indiana Jones olmaktan öte gidemedi.
Independence Day Film gerçekten çok heyecanlıydı. Ama bir kaç kez seyrettikten sonra aklımda şu sorular birikti: Neden Dünya 5 değil de 4 Temmuz'da kurtuluyor? O kadar kalabalıkta kahraman ailelerini nasıl buluyor? Ve yaratıkların bilgisayarına virüs nasıl bulaşıyor?
Waterworld: Tam kabus! Zavallı Kevin Costner, "Kurtlarla Dans" filminden sonra iyi bir ritm tutturamadı. Bu film de bir sürü soruya gebe bıraktı bizi: Felaketten geriye Jet Ski'ler nası kaldı? Madem Kostner derinlere dalabiliyor niye daha fazla ekipman çıkarmıyor? Vs.vs.
|
|
|
|
|
|
|
|
|