Gölgenle savaşma
Daum ilginç bir kişilik. 30 kazanılan Diyarbakır maçından sonra F.Bahçe yönetiminden, sokaktaki adamdan ve özellikle medyanın önemli kesiminden gelen eleştirilerin gelen başarılarda payı yokmuş gibi son dönemde yaşadıklarını sindirmenin kolay olmadığını vurguluyor, maçtan sonraki basın toplantısında. "Her şeyin yanıtını sahada vermeliydik, verdik de. Birlik ve beraberlik yolunda iyi durumda olduğumuzu gösterdik" diye devam ediyor. Anlaşılması son derece zor bir açıklama. Lig başlamadan zayıf takımlarla hazırlık maçları oynayarak lige başlayan takımın tenik direktörü o. İlk lig maçından başlayarak orta sahada tüm yükü Aurelio ve Ümit'e bırakıp kanat oyuncusu olmayan oyuncularla takım tertibi kuran yine o. Ters ayaklı futbolcuları defansta sürekli değiştiren, orta alanda o yerin adamı olmayan Tuncay'ı harcayan ve takıma katkısı olmyan Serhat'ı oynatan yine o.
Hangi sistem doğru? Uyarıldığı zaman da kendini savunacak hiçbir görüşü olmadığı için yukarıdaki demeci veriyor. Oysa F.Bahçe, ligde uzun süre oynadığı bu oyun tarzının dışına daha yeni yeni çıkmaya başladı. F.Bahçe, orta sahası pres yapan, sürekli koşan ve attığı paslarla rakip üzerinde gücünü gösteren oyun yapısıyla şimdi başarıdan başarıya koşmaya başladı. Hatasını anlayan Daum, eski sistemi nasıl savunacak doğrusu merak ediyoruz. Şampiyonlar Ligi'nde gelen 3 mağlubiyet de takımın yanlış dizilmesinden kaynaklandı. O takımları kuran da Daum, Prag maçıyla Diyarbakır maçının kadrosunu da oluşturan kendisi. Hangi sistemin doğru olduğunu kendisi de görüyor. Güçlü orta sahaya defansın katkısıyla alan daraltan ve rakip hücumları engelleyen bu oyun yapısı, F.Bahçe'yi her maçta başarıya götüren tek formül. Kemal ve Selçuk, Aurelio'ya büyük destek oluyor. Sezon başından beri görev alamayan Fabiano sol kanatta o büyük boşluğu başarıyla dolduruyor. G.Saray karşısında kazanan Diyarbakır'ı etkisiz kılan güç, bu. F.Bahçe, yenilmez armada bir takım yolunda hızla ilerliyor. Bu şablon bozulmadığı takdirde UEFA'da sonraki turlarda neler yapacağı da belli. Ama hırçın Daum'un teşekkür edeceği yerde hâlâ gölgesiyle savaşması hüzün verici.
|