Özelleştirmede halka arz kıvamı

Coca Cola'nın halka arzının başarısız olmasının ardından Türk Hava Yolları'nın da (THY) benzeri sonuçla karşılaşabileceği tahminleri yapılıyordu. Zira her iki kurumu da halka hazırlayan İş Yatırım'dı. Ayrıca İş Yatırım'ın halk arz çalışmalarının eleştirilmesiyle birlikte, üst kurumu İş Bankası'nın da halen daha kamu bankası kıvamında iş yapması kanaatimce sinerji doğurmadığı gibi menfiliklere kapı aralıyor. Ancak, THY'nin halka arzıyla ilgili ortaya çıkan tablo Coca Cola'dan çok farklı. THY'deki gelişmede sadece şirket olarak THY ve yönetimini görmemek gerekir. Coca Cola'nın başarısızlığında ise iki eleştiri öne çıkıyordu; Hisse senedi fiyatının yüksekliği ve fiyat istikrarı garantisinin olmaması.
Benzeri durum THY hisselerinde neden farklılık gösterdi. Elbette sütten ağzı yanan İş Yatırım'ın bu defa hisse fiyatını düşük tutmasının etkisi var. Yüzde 20'lik bölümünün halka arz yöntemiyle özelleştirilmesinde ön talep sonuçları ve halka arz fiyatının Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'ndan (ÖİB) büyük bir memnuniyetle açıklanması, 'özelleştirme de yeni yol bulundu' şeklinde ele almak mümkün.
Sırada Türk Telekom'un olması, THY'nin de henüz yolun başında bulunması sebebiyle bu gelişmeyi dikkatle izlemek lazım. Düşük bedelli hisse senediyle, şirketleri halka satarak özelleştirmek değer kazanabilir. Zira TÜPRAŞ örneği ortada. Büyük meblağlarla blok satış yöntemiyle özelleştirilip, yargı engelinden kurtulamayan KİT'lerin yerini, yönetimi hükümette olan halka arzlı şirketler alırsa şaşırmamak lazım. Özetle THY'nin halka arzına gelen talep patlamasında, bugünkü tek parti hükümetinin, istikrarın, hisse bedelinin düşük tutulmasının paylarını aramak gerekir. Madem iyi bir talep var, THY'nin halka arzına devam edilmeli.
Haftasonu THY'nin yine İçhatlar CIP (Commercial Importan Person) Salonu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ve Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın katıldığı bir törenle hizmete girdi.
Lufthansa'nın Frankurt'taki First Class Yolcu Salonu ise Aralık ayında hizmete giriyor. Basın tanıtımı da geçen hafta hiçbir bakanın katılımı olmadan yapıldı. THY'nin salonu eski VIP. Tepe Afken Konsorsiyumu (TAV) 420 bin USD 'ye yenileyip, yaklaşık 6 aylığına THY'ye kiralamış. Lufthansa'nın ki ise büyük paralar (90 milyon Euro) harcanarak inşa edilmiş. Kararı verin 6 aylığına kiralanan ve sadece geçen yolcu başına ücret ödenecek bir yere böyle bir açılış yapılır mı?
THY Genel Müdürü Gündoğdu ile bu mevzuu konuşurken, '6 ay sonra (2 Temmuz 2005) TAV'ın Dış Hatlar'ı işletme süresi doluyor ve bu tesis bize (devlete) geçiyor' açıklamasını yaptı. Bu durumda iki bakanın katıldığı böyle bir açılışın ardında, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nin yeni dönemde farklı bir modelle işletileceği işaretini aramak gerekmez mi?