| |
|
|
Cemil Çiçek'le Ali Coşkun'un maceraları
Alkış, siyasetçinin gıdası. Ama bazen tezahüratı abartan ve siyasetçiyi "omuzlara almak isteyenler" de olur. Bir gezide, Ticaret ve Sanayi Bakanı Ali Coşkun kendisini omuzlarda buluvermiş. "Durun, yapmayın, ben böyle şeylerden hoşlanmam" diye çırpındıysa da... Bakan'ı omuzlayanlar pek aldırmamışlar. Bir yandan "Türkiye seninle gurur duyuyor" diyor, bir yandan da Ali beyi omuzlarında zıplatıp duruyorlarmış. Bu arada "içlerinden biri" şöyle demiş: - İşlem tamam... Abiyi daha fazla yormayalım... Omuzdan indirebiliriz. Omuzlardan inen Ali Coşkun, eliyle cebini yoklamış. Bakmış, "cüzdanın yerinde yeller esiyor."
***
Bu olayı bize, Ali Coşkun'un da bulunduğu bir yemekte Adalet Bakanı Cemil Çiçek anlattı. Herkes kahkahayı basınca, Ali Coşkun "nedir Cemil beyden çektiğim" dedi: - Cüzdanın gittiğine mi yanayım, yoksa Cemil beyin bu olayı her yerde anlattığına mı?
***
Havalar soğuyunca Ali Coşkun yeni bir ayakkabı almış. Bir süre sonra ayakkabının "burun kısmı sıkmaya, arka kısmı da vurmaya" başlayınca... Canı acıyan Ali Coşkun, çevresindekilere dert yanmış: - Üstelik dünyanın parasını verdim... Ama bu ayakkabıdan çektiğimi, Cemil Çiçek'ten bile çekmedim.
***
Birkaç Bakan biraraya gelmiş. Konuştukları konu ekonomi. Cemil Çiçek demiş ki: - Bu işleri en iyi odacı bilir... Piyasanın içinden geliyor... Odacı olmadan ekonomi konuşulmaz. Herkes "odacının ne ilgisi var?.. Yani, odacıya mı akıl danışacağız" diye sorunca... Cemil Çiçek'in tepkisi: - Canım, odacı dediysem, çay servisi yapan kişiden bahsetmiyorum... Ali Coşkun'u kastediyorum... Malum, Ali bey Odalar Birliği'nin eski başkanı... Yani odacı...
|