2 salakça gol!

Hayır, hayır 'Beceriksizlik' ve 'Yeteneksizlik' demiyorum. Hele 'Salakça yenilmiş iki gol' hiç demiyorum. Çünkü Beşiktaş'a yakıştıramıyorum. Ama itiraf ediyorum, Beşiktaş iki salakça gole teslim oldu. Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Beşiktaş'ın yüreksiz futbolunu, amatörce yapılan savunma hatalarını seyrederken sinirlerim bozuldu.
İlk gol komik... Soldan yüksek bir orta. Yani 30 metreden gelen ve ceza sahasının üzerine düşen bir top var. Bir tek Steaua'lu yok bir kaleci 3 de Beşiktaşlı var. Herkes bekledi, İbrahim Üzülmez de röveşata yapmak isteyerek ikramda bulundu.
Adrian Neaga da, kaleci Ramazan Kurşunlu'nun üzerine vurdu.
İkinci gol ise skandal... Beşiktaş'ın sol tarafı otoban gibi bomboş. Steaua forvetleri burada sürat denemesi yapıyor. Juanfran ve Üzülmez ise bu koşuların önünü kapatmamak için ne kademeye giriyorlar ne de markaj yapıyorlar. Sağdan ve çizgiden ön direğe yapılan ortayı Cristian Ciocoiu daracık alandan Ramazan'la birlikte içeri soktu.
Gördünüz değil mi? Beşiktaş, UEFA Kupası maçı oynuyor ve yediği iki gol amatörce. Yani kademe yok, paylaşım yok. Yani savunma anlayışı sıfır.
Del Bosque üç sorunu çözemedi:
1- Hem satıp para kazanmıyorsun, hem de oynatıp puan kazanmıyorsun. Yani kaleci Oscar Cordoba niye yedek?
2- Büyük maçların büyük oyuncusu Sergen Yalçın yedek bile değil.
3- Daniel Pancu bir Romen. Bu oyuncuyu kendi evinde oynatmamak Beşiktaş'ın cezalandırılması demek değil mi?

Hayranından ders aldı
Del Bosque, bu sorunların sadece birini çözdü o da 41.dakikada. Futbol hayatının en kötü gününde olan ve yenilen 2 golün baş sorumlusu olan Üzülmez çıktı, Pancu girdi. Bu sistemin zorunlu da olsa değişmesi demekti. Birincisi John Carew artık ileride yalnız değildi. İkincisi ve önemlisi İbrahim Akın daha çok ceza alanına sokulmaya başladı.
Bu değişim daha ilk 5 dakikada kendini gösterdi. Carew topla buluştu. Pancu şut attı. Akın da altı pasa sokulup şut attı. Bu Beşiktaş'ın ilk pozisyonuydu.
İkinci yarı başladı, John Carew sakatlandı. Tümer Metin'in oyuna girmesi ile Beşiktaş santrforsuz kaldı. Yani gol atmak istiyorsunuz ama golcünüz Ahmed Hassan kulübede. Bosque onu iş işten geçtikten sonra oyuna aldı.
Zaten Beşiktaş da bir garip oynuyordu. Yani tek santrforla oyuna başlayan Beşiktaş 5 hücumcu ile oynamaya başladı. Özellikle PancuAkın ikilisine sonradan oyuna giren Ahmed Hassan da eşlik edince Beşiktaş 3 pozisyonu bir arada buldu. Pancu şanssızca kaçırdı, altın çocuk İbrahim Akın ise golünü attı. Ama aptalca yenilen iki gol, her şeyi bitirdi. Belki de UEFA şansını... Aslında dün geceki futbolun gerçeği şuydu: Henüz acemi bir antrenör olan eski kaleci Zenga, hayran olduğu meslektaşı Del Bosque'ye antrenörlük dersi verdi.

MESAJ: Sakın kimse İbrahim Üzülmez'i suçlamasın. Bu Beşiktaş'ın bu rezil yenilgisinden başta Del Bosque sorumludur. Sonra da futbolcular!.