kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Ali Poyrazoglu @ SABAH
 

İnsanoğlu pek bi tuhaf canım...

Yolda karşılaştık. Kırk yıllık arkadaşım; suratından canının sıkkın olduğu belliydi.
- Ne oluyor yahu? Suratından düşen bin parça... Neye sıkıldın? dedim...
Başladı anlatmaya. Çok dertliymiş meğerse... "Bir dokun bin ah işit" derler ya... Tam öyle işte.
- Benim oğlan dokuz yaşında... Geceleri evden tüyüyor. Gezmeye gidiyor. Derslerine de çalışmıyor. Hayalcinin teki canım. Aklı bir karış havada...
- Yahu 5'inci katta oturuyorsun. Kitle oğlanın kapısını tüyemesin, dedim... Yana yakıla anlattı...
- Öyle yapıyorum da... Ama uçurtması var. Salıyor uçurtmayı. Bağlıyor ipini penceresinin kanadına. Tırmanıyor ipten yukarıya. Ta uçurtmanın tepesine kadar. Sabaha kadar dolaşıyor...
- Eh sabahları dönüyor mu bari?
- Bir yere gitmiyor ki dönsün... Bütün bunları oturduğu yerden hayal ediyor. İşin kötüsü asıl orada. Bir şeyin düşünülmesi yapılmasından beterdir. Sen de çocuk terbiyesinden hiç anlamıyorsun yahu" dedi, yürüdü gitti.

***

Evlendikleri günden beri birbirlerine sarılıp uyurlar...
Karı koca çok aşıktırlar birbirlerine.
Yani biz öyle bilirdik. Araları açılmış.
Karısı kocasının kendisini aldattığından şüpheleniyormuş.
Geldi bana, sabah kahvesine...
"Kocamdan ayrılmaya karar verdim" dedi.
"Niye? Ne yaptı ki?" dedim.
Demez olaydım... Anlattı.
"Rüyasında kendini benim on sekiz yaşımdaki halimle görmüş. Üstümde de tanıştığımız günkü elbise varmış. Sarılıp dans etmişiz. Yakalandı işte. Ağzıyla yakalandı. Ayol ben gelmişim elli yaşına. Ben, on sekiz yaşımdaki ben miyim? Demek ki gözü benim on sekiz yaşımdaki halimde. Beni onunla boynuzluyor. Boşanacağım..." dedi.

***

"Hayatım roman... Hayatım roman..." derdi... "Yazsam film olur. Televizyon dizisi de olur. Benim hayatım roman."
"Eh otur yaz bari" dedim. Yazmış... Üç ay sonra damladı.
"Hayatım roman... Film bile olur diye düşündüm hep. Oturdum hayat öykümden muhteşem bir senaryo çıkardım. Aşklarımı, kırgınlıklarımı, zaferlerimi, yenilgilerimi anlattım. Bir kuyumcu gibi işledim hayat öykümü. Yaşarken bu kadar ilginç değildi öyküm. Yazdıkça daha ilginç oldu eskiden yaşadıklarım... Film şirketleriyle bağlantı kurdum. Okudular, çok beğendiler. Filme çekilme aşamasında doğal olarak, 'O adam benim, rolü benim oynamam gerekir'... dedim."
"Hayır, bu senaryoda anlatılan adam sana hiç benzemiyor. Başka birisi oynayacak" dediler.
"Film çekiliyor. O oyuncu bütün yaşamımı elimden aldı. Aşklarımı yaşıyor. Sevgililerimle yatıp kalkıyor. En bozulduğum da... Senaryoyu değiştirmişler. Yaşamda beni süründüren, aşkından kafayı yediğim sevgilim filmde benim ayaklarıma kapanıyor. Yalvarıyor. Hem de ne yalvarma... Ben niye acı çektim öyleyse? Peki, o oyuncu madem benim hayatımı elimden aldı... O zaman ben de onun hayatına yerleşebilir miyim acaba?"
Eh, soruyor, bir şeyler söylemek lazım. Söyledim de...
"Oğlum herkes yaşarken bir yandan da kendi hayatını yazar yaşam biçimiyle... Kendi hayatını hep başkaları izlesin diye yazarsan böyle olur. 'Başkaları hep beni izlesin' diye uğraşırsan kaptırırsın hayatının başrolünü. Kendi hayatının başaktörü olmak herkesin en doğal hakkıdır. Sen kendin izlemek için yaşa, o zaman hayatının başrol oyuncusu sen olursun" dedim.
Kafası karıştı... Belki de iyi etmedim. İnsanların kafasını karıştırmamak gerekir...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İnsanoğlu pek bi tuhaf canım...   / 14-11-2004
 Genel istek üzerine...   / 07-11-2004
 Paris'ten sevgilerle   / 31-10-2004
 Aman ruhunuzu üşütmeyin   / 24-10-2004
 Elveda dünya merhaba kainat   / 17-10-2004
 Bilesin ki seni içime gömdüm   / 10-10-2004
 Tatil dolayısıyla ömür boyu kapalıyız   / 03-10-2004
 Milli Yasaklama Bakanlığı kurulmalı!   / 19-09-2004
 Gelin birlikte düşünelim   / 12-09-2004
 Basın sopayı vurun, vurun, vurun   / 05-09-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Cem Yılmaz bu filmi ne için yaptı?
Siz hiç küfretmiyor...
MEHMET ALTAN
Kasım günleri
Her insanın kendi özel tarihi var. Bazen...
ALİ POYRAZOĞLU
Hoşgeldin Bülent...
Ben onu biliyordum... O da beni.
ÖNCEL ÖZİÇER
Cem'e methiye düzdüm, var mı?
Tam bir hafta önce bugün...
Uçağa Mercedes'li servis
Uçağa Mercedes'li servis
Frankfurt'ta 90 milyon euro harcayarak yeni bir first class terminali...
Pasaportlu dünyaya tarihsel gezi
Pasaportlu dünyaya tarihsel gezi
2. Dünya Savaşı yıllarında TC pasaportu taşımak için her şeyini...
Sağlığımızın sigortası enzimler
Enzimler birçok hastalığın tedavisinde önemli rol oynuyor. Vücudun...
O bizi yalnız bırakmaz
İrfan Korkmazlar geçirdiği beyin kanamasının ardından komaya girdi.
Yoksa Anis de mi Bizans'tan?
Bizans tarihinin ünlü uzmanlarının bizden olması gerek. Bizans'ın kültürünü,...
Onlar 'kadrolu akşamcılar'
Rakı tutkunlarının damak tadını bir avuç degüstatör yani tat uzmanı belirliyor.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.