|
|
F.Bahçe aşkı Ersun'u yaktı
Bu satırları yazarken inanılmaz üzüntüler içindeyim. Göreve geldiği ilk gün "Henüz çok erken" demiştim. "Fatih Terim görev alsın" demiştim. "Mustafa Denizli var" demiştim. "Geleceğimize yatırım yapmak istiyorsak Samet Aybaba veya Raşit Çetiner'e görev verilsin" demiştim. Demiştim lafını elbette kendimi savunmak için yazıyorum. Ersun Yanal'ın Ulusal Takım Antrenörü olmasına karşı çıkmıştım. Ama göreve geldiği ilk günden itibaren savundum. Dedim ki: "İşte cesur antrenör. İşte çağdaş antrenör." Dahası Hakan Şükür gibi bir sorunu çözüp, attığı zaman tam destek verdim. Ama... Ukrayna maçı her şeye nokta koydurdu. Evet. Ersun Yanal bir maçta bitti. Bir maçta Ulusal Takım'ın geleceğini de bitirdi . Ersun Yanal'ı Fener aşkı bitirdi. Şampiyonlar Ligi'nde Fenerbahçe'yi felâkete götüren 4 savunmacıya (Rüştü, Ümit, Servet, Deniz) sarıldı. Amaç Fener seyircisine şirin gözükmek. Bir acı gerçek de şu: Türkiye 14 korner attı, 51 yan orta yaptı. Sanki sahada Hakan Şükür gibi oynadık. Bu bir sabotaj mı yoksa!.. Sevgili Ersun Yanal'a sesleniyorum: 1- Sakın "2008'e kadar sözleşmem var" deme. Yani kovulmayı beklemeden istifa et. 2- Kendini dev aynasında gördün. Sen seni dolduruşa getirenlere kulak verdin. (Her dönemin adamı Can Çobanoğlu'nu baş köşeye oturttun. Oysa o Mustafa Denizli'ye arkasını döndü. Şenol Güneş'i bile bir günde unuttu) 3- Antrenörlük hatası adına ne varsa Ukrayna maçında yaptın. Biz sana, "Cesur antrenörsün" dedik. Sen bunu 5 forvetle oynamak diye anladın. Biz sana "Defansa dikkat et" dedik, sen ise Fener'in başarısız savunmasına sarıldın. Sana "Çağdaş antrenör" dedik sen ise ligin ertelenmesine sesini çıkarmadın. (Eski karar ayet mi ki değişmez!...) 4- Sevgili Ersun Yanal sen kendini, her şeyi herkesten çok iyi biliyor sandın. Del Bosque'ye gitmedin. Daum'la konuşmadın. Ziya Doğan ve Hagi ile görüşmedin. Fatih Terim ve Denizli ile bir araya geldiğini de hiç görmedim. Bak ne hale geldin. Biliyorum ki hayalinde Fenerbahçe Antrenörlüğü var. O hayal de bitti. 5- Son söz: Merdivenleri birer, birer değil çılgın gibi üçer beşer atlayarak çıktın. Çıkışın gibi düşüşün de çok hızlı oldu. Sevgili Ersun Yanal... 55 bin seyircinin istifa sesleri senin bittiğinin mesajıdır. Şimdi yapacağın tek şey var. İstifa etmek. Direnmek demek tamamen yok olmak demektir.
|