|
 |
 |
 |
Fırtınalarla dolu hayatın içinden
Yakın tarihimizin en renkli isimlerinden Aliye Berger'in hayatı "Alyoşa" adlı kitapta anlatılıyor. Cumhuriyet Gazetesi'nin tarihini ele alan çalışma ise Türkiye'nin fotoğrafını yansıtıyor.
İnceleme metinlerinin okuru derinden etkilediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Karakter konusunda konuşmaya başlayınca bocalıyoruz. Ayrıntı Yayınları'ndan 2002 yılında yayınlanmış "Karakter Aşınması - Richard Sennett - Yeni Kapitalizmde İşin Kişilik Üzerindeki Etkileri"adlı kitapta "Değişimin doğası nedir?", "İnsanlara nasıl yansıyor?" gibi soruların cevaplarını bulabiliriz. Richard Sennett kitabın girişinde karakteri tanımlarken, bizi kendimizle yüzleştiriyor. Karakter, özel olarak duygusal deneyimlerimizin uzun vadeli boyutu üzerine odaklanır. Karakter kendini; karşılıklı sadakat ve bağlılık, uzun vadeli bir hedef için çaba sarf etme ya da gelecekteki bir amaç uğruna kimi mükafatları erteleme şeklinde gösterir. Dünya güzel ve adil bir yer olsaydı, saygı gören kişiler, gördükleri itibarın karşılığını aynı ölçüde geri verirlerdi. Sennett Karakter Aşınması'nda gelişmiş bilgisayarlarla üretilen ekmeğin kalitesinden çok, ekmeği yiyenlerin hayatına bakıyor ve soruyor: "Bu sistem insanın yaşamına değer ve anlam katıyor mu?" Şimdi size Aliye Berger hakkında yazılmış kapsamlı bir kitaptan bahsetmek istiyorum. Alyoşa'nın yazarı Emel Koç, iki yıl boyunca uzun ve yorucu çalışmalar yapmış. Aliye Berger (yakın çevresinin deyimiyle Alyoşa), kültür ve sanat dünyamıza çok önemli isimler kazandırmış Şakir Paşa Ailesi'nin kızıdır. Yazar Halikarnas Balıkçısı lakabıyla tanınan Cevat Şakir, seramik sanatçısı Füreya, ressam Fahrünnisa Zeid, ressam Nejat Melih Devrim ve tiyatrocu Şirin Devrim bu ailedendir. Aliye Berger çocukluğunu anlatırken babasının nasıl çalıştığını da dile getirir. Şakir Paşa odasına kapanır. Öyle ki Aliye, babasının odasının kapısına yaklaşıp anahtar deliğine gözünü dayadığında onu kağıda gömülmüş olarak görür. Ve dolma kalemin cızırtısı duyulmaktadır. Berger'in hayatını roman tadında anlatan kitap Can Yayınları'ndan çıktı. Aysun Köktener, Türkiye'nin siyasal ve toplumsal tarihinin de bir fotoğrafını yansıtan çalışmasında Cumhuriyet Gazetesi'ni, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belirli dönemlerini temel alarak "Tek Parti Döneminde Cumhuriyet Gazetesi (1924 - 1946)"; "Çok Partili Dönemde Cumhuriyet Gazetesi (1946- 1960"; "27 Mayıs'tan 12 Eylül'e Ara Rejimlerin Arasında Cumhuriyet" ; "12 Eylül 1980'den 2000'li yıllara" başlıklarıyla dört ana bölüm halinde inceliyor. Gazetenin olaylara yaklaşımının yanı sıra yönetimi ve yazarlarıyla, idari ve mali sorunlarıyla iç hayatını da yansıtıyor. Bu kitap Yapı Kredi Yayınları'ndan, önümüzdeki günlerde çıkarılacak.
SÜRGÜNDE BİR ŞEHZADE
Osmanlı şehzadesi Ali Vasıb Efendi'nin yarım yüzyılı kapsayan ve sürgündeki Osmanlı hanedanı üyelerinin yaşamlarına ışık tutan anıları "Vatan ve Menfada Gördüklerim ve İşittiklerim" de YKY tarafından yayımlandı. Ali Vasıb Efendi anılarını 1961'de yazmaya başladı ve 1972'de bitirdi. Saltanat dönemini ve sürgün yıllarını kapsayan anlatısı, 1950'lerde son buldu. Anılarını oğlu Osman Osmaoğlu yayına hazırladı ve eklediği 50 sayfalık "Osmanlı Hanedanı ve Şecereler" bölümü ve 250 fotoğrafla kitabı zenginleştirdi. Bir Osmanlı şehzadesinin çocukluktan gençliğe kadarki yaşantısının ve sürgün yıllarında Osmanlı hanedan üyelerinin yaşadıklarının anlatıldığı bu kitap, tarih yazınımıza önemli bir katkı. Bugün Ayfer Tunç, Murat Gülsoy ve Yekta Kopan, Can Kitabevi'ndeki öykü oturumunda okurlarla buluşacak. Sait Faik'in "Mahalle Kahvesi" kitabından öyküler üzerine konuşulacak.
Sayım Çınar
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
