| |
|
|
Hilafet Bakanlığı!
Anımsayın: O korkunç 17 Ağustos depreminden sonra en çok konuşulan konulardan biri, ABD'nin özel bombalarla fayları harekete geçirdiğiydi. Bu şayia aslında 'olağan' bir durumdu. Dünyanın her yerinde halklar bu tip komplo teorilerine, 'gizemli' bağlantılara meraklıdır. İşte bir tane daha... Araştırmacı Aytunç Altındal bombayı patlattı: "Atatürk'ün ölümünden 50 yıl sonra açıklanmasını istediği bir vasiyeti var. 'Büyüklerimiz' bunu 1988'de okudu. Halkın hazır olmadığına karar vererek 25 yıl ileriye attı." (Akşam) Neymiş bu vasiyet? Özetle şöyle: "Atatürk hilafetin tekrar kurulabileceğini söylüyordu."
*** Bu mümkün mü? Değil! Dikkat: Hem de... Atatürk'ün böyle bir vasiyeti olsa dahi mümkün değil. Çünkü tarih bize Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinde, "Dinin devlet tarafından denetlenmesi biçiminde bir laiklik ilkesi" olduğunu gösteriyor. (Yani bizim laikliğimiz, Fransa'daki gibi "Din ile devlet ilişkilerinin ayrılması, ikisinin özerk alanlar oluşturması" değildir.) O halde: Atatürk böyle bir şey söylemiş olsa dahi, Türkiye'de devletten bağımsız bir hilafet kurumu olamaz. Peki ne olur? Bir fantezi olarak en uç noktasını söyleyeyim: Çok çok 'Hilafet Bakanlığı' olur! O da ancak 'devlet bakanlığı' biçiminde! Şunu da ekleyelim: Komplo teorilerinin doğru olup olmadığını anlamak mümkün değildir. Çünkü doğaları gereği sınanamazlar. Dolayısıyla bu tip teorilerin sağlamasını yapmak için genel yapılara, tarihin akışına filan bakmak gerekir.
|