kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Muharrem Sarikaya @ SABAH
 

Tele-kulaklara kapı aralamak...

TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda görüşülmeye başlanan Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu (CMUK) ile ilgili tartışmanın odağında üç konu var.
Bunların başında TCK'daki "zina" tartışmasına benzer nitelikteki şu madde geliyor:
"Bekaret kontrolü veya tecavüz durumunda, bayanların olanaklar elverdiği sürece bayan doktorlar tarafından muayene edilmesi..."
İkincisi, "Telekomünikasyon yoluyla yapılan haberleşmeye girme" başlığı altındaki yasal dinleme yapılması...
Ve son olarak, "gizli görevli kullanılması..."
Adalet Bakanı Cemil Çiçek her üç düzenlemenin de Bülent Ecevit hükümeti döneminde CMUK'a konulduğunu belirterek söze başladı:
"Henüz Alt Komisyon'da görüşmesi devam ediyor. Orada bir tartışılsın bakalım. Bu gürültü patırtı niye? Bir düzenleme gerekiyorsa da yapılır..."
Adalet Komisyonu Başkanı Köksal Toptan da aynı yaklaşımı gösterdi ve ekledi:
"Erken tepki veriyoruz. Komisyona bir gelsin, belki yeniden gözden geçirilir ve bir düzenleme yapılır..."
Toptan, "kadınların ancak kadın doktorlar tarafından muayene edilmesi" hükmüne yönelik "kişisel kanaatini" de net bir şekilde koydu:
"Böyle bir düzenlemeye gerek yok..." Çiçek ve Toptan'ın da vurguladığı gibi, 17 Aralık'taki AB Zirvesi öncesinde iktidar partisi böyle bir konunun tartışılır olmasını istemiyor.

Tele-kulak skandalı

Dinleme ile ilgili 107'nci maddeye gelince..
Getirilen iki yenilik var:
1- Beş yıl veya daha fazla cezayı gerektiren cürümlere uygulanmak üzere dinlemenin gerçekleştirilmesi.
2- Şüphelinin iletişimine aracılık etme kuşkusu altında bulunan kişilerin de dinlenmesine olanak sağlanması.
Şimdi şu sorunun yanıtını bulmak gerekiyor:
Kanun, "Dinlemenin, hakim kararı ile en fazla üç ay için yapılabileceği ve en fazla iki kez uzatılacağı, mahkeme sonuçlanınca da bantların imha edileceği" hükmünü getirmesine rağmen ortada dolaşan bantlar nasıl izah edilecek?
Dolayısıyla, yasal engellemeler de getirilse dinleme sınır tanımıyor. Ayrıca, yeni getirilen düzenlemede "şüphelinin iletişimine aracılık etme kuşkusu" adı altında, birçok kişinin dinlenmesinin önü de açılıyor.
Telefonu yanlışlıkla aranan kişi dahi, dinleme zincirinin halkası haline gelebiliyor.
Nitekim, Türkiye 1990'lı yılların ikinci yarısında benzer olayı yaşadı.Sonuçta "Tele-kulak skandalı" patladı...
Kasetlerin bazısı tehdit, şantaj unsuru olarak kullanılırken, bazısı da kasetçi dükkanlarına kadar düştü. Birkaç ay önce de geçmişte yaşanan rezalete benzer bir hastalık hortlama emaresi gösterdi.

Dinleme havuzu

Yeni düzenleme de hastalığın yayılmasına olanak tanıyacak nitelikte.
Oysa, bunun önlenmesi için 1998'de güvenlikle ilgili birimlerin bir çalışması bulunuyor. Dönemin hükümetine kanun tasarısı olarak hazırlanıp sunulan çalışma özetle şu içerikteydi: "Dinleme yapmakla görevli kurumların elemanlarının katılımı ile bir kurul oluşturulsun. Dinleme tek elden yapılırken, kurumlar da bu havuzun müşterisi olsun. Dinleme yapmak isteyenler, kurula başvurup hizmetini alsın."
Tasarının amacı, kanunsuz şekilde yapılan dinlemelerin önünü kesmek ve ortada dolaşan kasetlere son vermekti.
Ayrıca, gelişen teknolojiye sürekli ayak uydurmak için pahalı bir sistem haline gelen dinlemenin maliyetini de azaltmaktı.
Ancak, yapılan hazırlık koalisyon içi çekişmeler, hükümet üyelerine yapılan kaset servisleri ve seçim dolayısıyla unutuldu.
Adalet Komisyonu Başkanı Toptan da dün geçmişi hatırlatıp şunları söyledi:
"Organize suçlarla mücadele eden güçlere kolaylık sağlarken ölçüyü geçmişte kaçırdık. TCK'daki ciddi yaptırımlar gibi, CMUK'ta da ölçüyü iyi koymalıyız."
Adalet Bakanı Cemil Çiçek'in yaklaşımı da şöyleydi:
"Yanlışlık varsa Meclis'te düzeltilir..." Her ne kadar Ecevit hükümeti döneminde hazırlanmış olsa da TCK'da olduğu gibi CMUK'ta da ölçü iyi konulmadığı takdirde, yeni tele-kulak skandallarına kapı her zaman açık olacaktır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bireyin kültürel hakkına evet...   / 03-11-2004
 İlk müdahale sözü Gül'den   / 02-11-2004
 AİHM'deki dava bitmeden zor...   / 31-10-2004
 81'inci yılda Ankara..   / 29-10-2004
 Turist sayısı kadar destek   / 27-10-2004
 Talat: Koalisyon ve tek başına iktidar zor...   / 26-10-2004
 Paranın resimli tarihi...   / 24-10-2004
 Tarama sonrası tarih...   / 22-10-2004
 Bakan, Erol Taş rolünde olunca...   / 20-10-2004
 Kuzey Irak haracı   / 19-10-2004
MAHMUT ÖVÜR
Muammer Kantarcı'ya açık sorular
Bu köşede zaman zaman...
MUHARREM SARIKAYA
Tele-kulaklara kapı aralamak...
TBMM Adalet Alt...
YAVUZ DONAT
Kuyudaki taş
Ankara'ya yabancı heyetin biri geliyor,...
Annesi fuhuşa sürükledi
Yetiştirme yurdunda kalan 17 yaşındaki kız, 4 yıldır annesi...
Türban iğnesi akciğeri vuruyor
Türban takarken ağızda tutulan iğneler, küçücük bir hareketle ağız...
'İntifada'yı kaybediyor
'İntifada'yı kaybediyor
İsrail Televizyonu, Filistin lideri Arafat'ın beyin ölümünün...
Bir okul yaptı o da çürük çıktı
Bir okul yaptı o da çürük çıktı
TBMM Bayındırlık Komisyonu üyesi ve CHP Ağrı Milletvekili Naci...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.