Kocamı özgür bıraktım
Ne kadınlar tanıdım, elindeki taşlı yüzüğü göstererek "Kocamı bu hafta sonu serbest bıraktım" diye şov yapan
Taşfırın erkeğinin karısını televizyonda her gördüğümde üzülüyorum. Üzülüyorum çünkü hemen herkes kocasını bıraktı onunla uğraşıyor. Merak ettiğim bir şey var; Arzu Karadağlı niye günah keçisi seçildi? Yani onu eleştirenler çok mu mükemmel evliliklere sahipler? Yoksa sahip olamadıklarının hıncını mı alıyorlar? Ne kadınlar tanıdım, elindeki kocaman taşlı yüzüğü göstererek "Bu hafta sonu kocamı serbest bıraktım, bana hediyeyi önceden verdi!" diye kırım kırım kırılan... Peki "Ne halt yersen ye ama sakın kimse duymasın" diye tembihte bulunanlara ne demeli? Çoğunun düzeni bozmamak, sahip olduğu gelir düzeyini kaybetmemek uğruna bedeller ödediklerini düşünürdüm hep. Hala da düşünüyorum. Ama taşfırın olayı bence bu kadar basit değil. Ne Arzu'yu tanırım ne de Tamer'i. Öyle bir iki laf bile etmişliğimiz yok. Ankara'da kaldığım yıllarda aynı mekanlarda bulunduğumuz oldu. Hep Arzu ile Tamer'di onlar. Kulaktan kulağa yayılırdı Tamer'in çapkınlıkları. Öyle paralı pullu bir adam da değildi üstelik. Ne de ünlü. Yine de Arzu onunla birlikteydi. Tamer belki o dönemde de yanlışlar yaptı. Ama affedildi. Ne için, parası için mi? Sanmıyorum. Müthiş bir ikna kabiliyetine sahip biri olduğu için mi? Olabilir. Ya "Aşk"a ne dersiniz? Kabul edilmez mi bu tür bir aşk, temiz sayılmaz "tu kaka" diye nitelendirilir mi? Olamaz mı, yani Arzu Tamer'i her şeye rağmen seviyor olamaz mı yani? Böyle bir özgürlük yok mu bu dünyada? Yazının bu kısmı kadınlara, düşünün bakalım en aklınızda kalan aşkınız, asla unutamadığınız ilişkiniz size en çok acı çektiren, en fazla gözyaşı döktüren değil midir? Neler affetmiş, ne hallere düşmüşüzdür aşk uğruna...
*** Merak ediyorum, acaba Arzu Balkan kocasından boşanırsa Türkiye rahat bir nefes mi alacak? Kırılan gururumuz tamir edilecek mi? Ne olacak? Diyelim ortaya çıktı ve dedi ki "Ben bu adamdan ayrılıyorum çünkü beni aldattı. Bana destek olun" Ne yapacağız? O fırsatını bulur bulmaz kaleme sarılıp eline geçirdiği kişiyi doğrayan köşe yazarları ne yapacak, "Bravo" çığlıkları arasında alkış mı tutacaklar Arzu'ya? Hadi diyelim tuttular, sonra ne olacak? Arzu evine tek başına gittiğinde, canı sıkılıp gözleri dolduğunda ya da olur ya, Tamer'i çok ama çok özlediğinde ne olacak? Evlilikleri bitirmek böylesine kolay mı yani? Öyle kolay mı alınıyor hayatımın sonuna kadar bu adamla olacağım kararı? Oyun mu bu? Doğru ya da yanlış, belki her şeye rağmen hayata Tamer ile devam etmek istiyor bu kadın. Tek şanssızlığı ünlü bir kocaya sahip olmak mı? Alan memnun satan memnunsa kime ne Allahaşkına?
*** Şu İstanbul çok acayip bir şehir oldu. Erkeklerin arasında Rus sevgilisi olmayan erkek sayılmaz oldu, kadınlar için ise parmağında alyansı olan erkekler çok daha cazip artık. Eş, sevgili, karı-koca, birliktelik, evlilik... Onlar nedir ki? (27.12. 2003 Sabah Pazar) Bu yazıma o kadar çok mail yazmış, o kadar çok faks çekmiştiniz ki, bir kısmını hala saklarım. Kadınlar kocalarına dadanan kadınları anlattılar. Nasıl göz yumduklarını, anlık ilişkiler için evliliklerini bozamayacaklarını yazdılar uzun uzun... Kimi kadınlar "Evli bir adamla beraberim, ne var ?" diye kafa tuttu. Erkekler, ya o erkekler.... Hepsinin derdi ayrıydı kuşkusuz. Ama ortak bir noktaları vardı. Bir kadınla parayla beraber olmak farklı bir keyif, farklı bir tatmin, bunu siz anlayamazsınız diyorlardı açık bir şekilde. Eklemeden edemiyorlardı. Tabii yakalanmamak kaydıyla! Tamer Karadağlı'nın maske fantezileri, hayata bakışı açısı, karısına olan saygısı beni hiç ama hiç ilgilendirmiyor. İlgilendiğim tek şey, olayın suçlusu olarak Arzu'nun ilan edilmesi. Şehrin her yanında kadınlar Arzu'nun ne kadar gurursuz olduğunu konuşuyor, hakaret sayılacak yazılar yazılıyor hakkında. Erkekler ise "Niye yakalandı?" diye dert ediyor. Ünlüsün be kardeşim niye daha dikkatli olmuyorsun? Madem kameradan şüphelendin niye hala orada kalmaya devam ettin? Adam da zevksizmiş abi, baksana kadınlara Aldatmanın da bir üslubu vardır.
*** Dememiş miydim İstanbul acayip bir yer diye? Acayip insanlarla, aldatmanın üslubunu konuşan, kendi cesaret edemediği halde hemcinsini linç eden kadınlarla dolu. O yüzden de taşfırın erkeğinin karısını televizyonda her gördüğümde üzülüyorum. İkiyüzlüyüz işte. Boşandığı an rahat nefes alacağız! Belki kendi evliliklerimizi kurtaracağız. Kimbilir...
|