Galatasaray modaya uydu

Bu sene liglerimizde ilginç bir moda yaygın. Kötü de oynasan, hiç oynamasan da üç puanı alıp gidiyorsun. Lider Fenerbahçe, bunu bu yıl bir çok defa yaptı. Ama Beşiktaş derbisinde yapamadı.
G.Saray da haftalardır iyi oynuyordu ve haklı galibiyetler alıyordu. Ama dün geceye baktığımızda G.Saray maçı hak etti mi diye sorarsak, bizce hak etmedi ama maçı aldı. Takım olarak G.Saray iyi oynamadı. Son haftaların flaş isimleri Necati, Baliç, Ergün ve özellikle Hasan Şaş ne yaptığı belli olmayan, organizasyondan uzak top oynamaya çalıştılar. Hele Hasan'ı anlamak mümkün değil. Böylesine yetenekli, topla böylesine çabuk ve iyi olacaksın ama takımına katkın bu kadar düşük olacak, inanılır gibi değil. Sanki sahada içinde ikinci bir benlikle sürekli kavga halinde. Bazen bu kavga rakip ve hakeme yönelse de asıl kavga içinde galiba Hasan'ın.
Hakan Şükür haftalardır yok. Milli Takım'dan kesildi, Hakan'dan o gün bu gündür haber yok. Tamam insan duygusal olabilir, üzülebilir de ama bu kırkı çıkması gereken bir üzüntü değil Hakancığım. Toparla artık kendini.

Kartlarda çifte standart
Conceiçao haftalardır oynamıyordu. Dün gece de oynamasa olurmuş. Onun da ne yaptığı belli değil.
G.Saray'da asıl sorun geçen haftalarda gördüğümüz rakibini oynatmayan G.Saray yok yerine rakibe bol miktarda oynama ve top yapma imkanı veren G.saray var. 89. dakika koskoca G.Saray kalecisi Mondragon 10 kişilik mütevazi rakibi Akçaabat Sebat karşısında vakit geçirmekten sarı kart görüyor. Varın gerisini siz düşünün.
Sonuç olarak Galatasaray, lider Fenerbahçe'yi yakaladı. Kötü de oynasa kazandı. Bu alışkanlık yaparsa önümüzdeki haftalar için kötü. Yok eğer tek maçlıksa hayat devam ediyor ve G.Saray yolunda emin adımlarla ilerliyor. Hakem Özgüç Türkalp yetenek olarak fena değil... Ama dün gece sarı kartlarda çifte standart uyguladı. İsmet'i niye attı bilemiyoruz. Karşılaşmanın hemen başında da Hakan'ın bariz gollük akını hatalı ofsaytla kesildi.