Helin bu işi kıvıracak mı?
Beyaz kılıklardan sorumlu, bir koltukta beş karpuz, mavi mavi masmavi Hülya Avşar'ımız geçen hafta Nişantaşı'nda mağaza açmış, başına da ele avuca sığmaz kardeşi Helin'i dikmişti. Beyazları severiz, tişört desen yaz kış formamız, eh Hülyamız da işin içinde, üstelik mahallemizde... Gitmemek, Helin'i iş başında görmemek, iki lafın belini bükmemek olmaz!! 'White by H' Valikonağı Caddesi'ndeki D&R'ın tam karşısı, hani şu çiçekçi ablaların konuşlandığı mıntıka. Mağaza siyah beyaz Hülya Avşar resimleriyle kaplı olduğundan bulmak kolay. İçeri girdiğimde Helin tam karşıda kocaman ahşap bir masada oturmuş, makyajını yapmaktaydı. Sağında ve solunda yardımcıları... Pek mutlu ve yorgun. "Koşturmaktan, kırk üç kiloya düştüm. Hülya'nın kıyafetleri beni bitirdi" dedi. Bildiğiniz gibi artık ablasının sahne kostümleri de Helin'den sorulacak. Ablasını tavlaması çok zor olmuş. Eh ne de olsa Türkiye onu izliyor. Helin makyajını tamamlarken, mallara göz gezdiriyorum. Adı üstünde tüm kılıklar beyaz. Hülya Avşar tişörtleri, Helin'in Hülya tişörtleri üzerine Swarovski taşlar kullanarak tasarladığı koleksiyonu, montlar, palto, pijamalar, bluzlar, atletler, Hülya Avşar'ın arkadaşının yaptığı takılar... Hepsi de güzel, özellikle montlar tamamdır. Ancak iş bu, ilgi alaka ister. Acaba Helin bu işi kıvırabilecek mi? Senelerdir okur dururuz ya, yok cafe açtı, yok ablasının dergisinde çalışmaya başladı... Ama beceremedi, fısladı, tosladı. "Türkiye'nin en başarılı kadınlarından birinin kız kardeşi, bu kadar imkanı var bu ne hal?" veya "İnsan şu saate kadar bir işin ucundan tutmaz mı yani?" der durur millet. Dayanamayıp soruyorum "Helin bu kaçıncı işin Allah aşkına, bu sefer başaracak mısın?" Hiç bozulmadan, alınmadan "Valla hepsi ablamın suçu, beni işe sokuyor sonra 'Yok olmadı ayrıl artık' diyor. Sonra Helin başaramadı oluyor..." dedi. Bu Helin'in ilk işiymiş. Cafe olayı tamamen reklam amaçlıymış. Sahibi Hülya Avşar'ın bir arkadaşıymış, Helin'e açılışa gelmesi için para vermiş. Dergide ise çevirmenlik yapmış o kadar. Biraz daha çomaklayınca anlıyorum ki, Helin zora gelmeyi sevmeyenlerden. Hadi kızı eleştirmeyi bırakın, en azından saklamıyor. Kimi çalışmaktansa yatmayı tercih eder. Özel ve sosyal yaşantısının kesintiye uğramasını istemez, daralır. "Belki de arzu ettiğim işi bulamamıştım ama bu sefer çok hırslıyım hem mağazada hem oyunculukta..." Savaş Abi'liğim tutuyor, "Sana ne sormamı istersin?" "Nasıl bir sevgili istediğimi sor!" Sordum gitti. Kumral, mavi gözlülere bayılıyor. Baran Süzer'le iki hafta önce ayrılmışlar. "Artık medyatik biriyle olursam, eski kız arkadaşlarına kadar araştırırım. Listesi kabarık biriyle asla çıkmam." Helin'in işle kendine güveni gelmiş. Sözüm meclisten dışarı! Yahu ya iş ya aşk felsefesini bırakamadık gitti. Adam varsa iş boşlanıyor, adam boşayınca işe saldırılıyor. Kızlar denge diyorum denge yaniii. Pekiiii Hülya Avşar'ın kardeşi olmak sıkıntı veriyor mu? "Hiç olur mu canım. Avantajı bol. Trafikte bile yararlanıyorum." Eh süper! Dediğine göre eski Helin out, yeni çalışan, kendine güvenen Helin in! Haa nereye kadar yürütür bilemem ama istemek başarmanın yarısıysa bu kız çok istekli...
|