kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Altan @ SABAH
 

Cumhuriyetçilerin anlamadığı..

Dün Cumhuriyet Bayramı'nın seksen birinci yıldönümüydü. Cumhuriyet Bayramı, bir tesadüf sonucu, Avrupa Anayasası'nın imza töreniyle çakıştı.
Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yapılan törenleri, konuşmaları, yayınlanan demeçleri, Avrupa Anayasası'nın imza töreni ile birlikte, aynı zamanda izleme imkanını bulduk.
Türkiye'de yayınlanan demeçler, tartışmalar ve törenlerle Avrupa Anayasası arasında "zihinsel" açıdan uçurum vardı. Hatta bir yanı Ankara zihniyetinde, diğer yanı Avrupa zihniyetinde duran görüntü şizofrenik bir bölünme yansıtır gibiydi.

***

Ankara zihniyeti hala "ulus-devlet", "üst kimlik" ve "Atatürkçü Düşünce Sistemi"ndeydi...
Roma'daki "Avrupa Anayasası"nı imzalayan ruh ise "insan odaklı bir rejim"e ulaşmıştı.
Tüm tartışmaların özünde de bu ayrım vardı. Ulus-devlet tabularıyla "insanı" en önemli değer olarak gören anlayış çatışıyordu.

***

Anlaşılan Avrupa Birliği tam üyeliği gerçekleşinceye kadar Türkiye "tam anlamıyla demokratik bir cumhuriyet" olamayacak.
Cumhuriyetçi ve demokrat ayrımı belirli tonlarda sürmeye devam edecek...
Dün, Cumhuriyet'in 81. yıldönümünü kutlayan Türk medyasında da bu ayrım varlığını koruyordu.
Avrupa Anayasası'nın imza töreni manşetlerdeydi ama bu yeni anayasanın getirdiği yeniliğin içeriği haberlerin hiçbirinde yoktu...
Halbuki Türkiye ile, daha doğrusu Ankara'nın "resmi yüzü" ile çağın geldiği nokta arasındaki fark Avrupa Anayasası'nda somutlaşıyordu...
Avrupa Anayasası'nın "kişi odaklı rejim" anlayışını görünce, bizdeki zevatın yaklaşımının neden eskilerde kaldığını çok iyi anlıyordunuz...

***

Avrupa Anayasası, yeryüzünde ilk kez, Temel Hak ve Özgürlükleri teker teker sayarak anayasal madde haline getiriyor...
Temel Haklar Şartı'nın anayasa haline gelmesi "insan odaklı rejimin" garantisi haline dönüşüyor. Örneğin, medya dün Temel Haklar Şartı'nı oluşturan 54 maddeyi tek tek yayınlayabilirdi.
Çocuklar, kadınlar, yaşlılar, sosyal güvenlik ve yardım, çevrenin ve tüketicinin korunması, iyi idare hakkı, insan onuru, bio etik, bilgi edinme hakkı, kısacası bireyin özgür ve zengin bir yaşam için ihtiyacı olan her şeyin bundan böyle Avrupa Anayasası'nın içinde yer aldığını, hiçbir yasa ve yönetimin bunun dışında kalamayacağını hep birlikte görürdük. Avrupa Anayasası, Temel Haklar Şartı'nı içselleştirerek tüm hukuksal yapıların kapsayıcısı haline geliyor.. Bireyin tüm edinimlerini hukuksal olarak madde madde sıralıyor.

***

Biz hararetle azınlık kavramını, üstelik artık geçmişe karışmaya başlayan "ulus-devlet" anlayışıyla tartışırken, Avrupa Anayasası'nın 22. maddesi "Avrupa Birliği, kültürel, dini ve dilsel çeşitliliğe saygı gösterecektir" diyerek "azınlık-çoğunluk" ayrımını sona erdiriyor...
İnsanın temel alındığı bir yaklaşımda kim azınlık olacak, kim çoğunluk?
Temel amaç her bir bireyin hakkının korunması olunca, bir önceki dönem gibi çoğunluk ırk, azınlık ırk yaklaşımı zaten kendiliğinden elenmekte...

***

Ulus-devlet anlayışı... İnsan odaklı rejim anlayışı... Bizde hala "cumhuriyetçiler", modern olduklarını iddia etmelerine rağmen, Avrupa'nın "insan odaklı bir rejime" geçtiğini algılayamıyor gibi...
Onların anlamakta zorlandığı demokrasinin ne olduğunu ise Avrupa Anayasası'nın maddelerini oluşturan Temel Haklar Şartı ifade ediyor...
Bunu anlamadıkça, bu öksüz cumhuriyetin burada yaşayanların mutlu ve özgür bir hayat sürmelerine hiçbir yardımı olamayacak...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Altı Türk'e bir kitap...   / 25-10-2004
 En değişimci dinamik hangisi?   / 23-10-2004
 Bu haber beni ürküttü...   / 18-10-2004
 Van'ın uydusu...   / 16-10-2004
 Önemli...   / 11-10-2004
 Tatara, titiri...   / 09-10-2004
 İslamcılar, Kürtler ve 2. vites...   / 04-10-2004
 AKP Hükümeti ve Susurluk   / 02-10-2004
 Kötü muhitten kurtulmak için...   / 27-09-2004
 Umutları kezzaplamayın...   / 25-09-2004
ERDAL ŞAFAK
Roma, Chirac, Brüksel
Çapkın Papa 10'uncu Innocente'nin...
ERGUN BABAHAN
Hâkim ve hakem
Türkiye'nin gözü bu akşam oynanacak...
MEHMET ALTAN
Cumhuriyetçilerin anlamadığı..
Dün Cumhuriyet...
Ölmeden mezara koydular
Sağlık durumu ciddileşen Filistin lideri Yaser Arafat, Fransa...
380 ton Bush'a "patladı"
Pentagon, Irak'taki askeri tesisten kaybolduğu ortaya çıkan 380 ton...
Bir İstanbul Masalı
Bir İstanbul Masalı
İnönü'de 20.00'de başlayacak maçı Fırat Aydınus yönetecek. Toplamda...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.