Turist sayısı kadar destek
Avrupa Birliği'nin 17 Aralık zirvesinde tarihini belirleyeceği Türkiye ile müzakerede ilk sırayı hangi konunun alacağı belirlendi: "Hizmet edinim serbestliği..." 31 başlık altında toplanan müzakerelerde ilk sıranın turizmin de içinde yer alacağı hizmetlerin serbest dolaşımına verilmesinin bir gerekçesi var. Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu bunu şöyle açıkladı: "Müzakereler başladığında ortaya çıkabilecek AB direnci bilindiği için ve müzakereler de kültürel bir süreç olduğundan, ilk olarak hazır olunan konudan, turizmin de içinde yer aldığı başlıktan başlamayı uygun bulduk..." İlerleme Raporu'nda belirtildiği gibi müzakerelerde bir başlık tamamlandıktan sonra diğerine geçilecek. Dolayısıyla ilk aşamada, tarım, balıkçılık, ulaştırma, eğitim ve öğretim, çevre gibi uyumun zor sağlanacağı başlıklar yerine, en kolaydan başlamanın uygun olacağı düşünülmüş. Böylece, ilk aşamada hem Türkiye'de hem de AB'de ortaya çıkabilecek müzakerelere ilişkin direncin kırılması ve diğer başlıklara sürat katılması amaçlanmış. Mumcu'nun verdiği rakamlara göre bu yıl 17 milyon turistin 10 milyonu AB üyesi ülkelerden gelmiş. Bakan, bu açıdan sadece işletmelerin servisi ile yetinmeyip, turizmi kültürel hale çevirmeyi hedeflediklerini söyledi.
Turiste göre destek Bunun için Otelciler Birliği Yasa Tasarısı hazırlanmış. Birliğin oluşturulmasındaki hedef, bundan böyle Türkiye'nin tanıtımının sadece devlet eliyle değil, işin içinde olan sivil toplum aracılığıyla doğrudan yapılması. Tanıtımın oturtulacağı stratejik temelin de tamamen kültürel etkileşim bazına yerleştirilmesi. Bakanlığın, böyle bir yöne gitmesindeki nedene gelince. Son 9 ayda Türkiye'ye gelen turistlerin ülkelerine göre dağılımına bakıldığında ilginç bir veri ortaya çıkıyor. Daha çok turist gönderen ülkelerde, Türkiye ile müzakereye başlama konusunda herhangi bir sorun yaşanmıyor. Örneğin, 3.5 milyon ile en çok turisti gönderen Almanya veya 1.2 milyon ile üçüncü sırada yer alan İngiltere... Hatta, yakın geçmişe kadar insan hakları, demokrasi konusunda Türkiye'nin çok geride olduğu iddiasıyla her aşamada tepki gösteren ve engel çıkaran kuzey Avrupa ülkeleri. Bir önceki yıla göre, Danimarka'dan yüzde 38, Finlandiya'dan yüzde 42, İsveç'ten ise yüzde 43 oranında daha fazla turist gelmiş. Bakan Mumcu bu durumu şöyle açıklıyor: "Bu ülkelerde Türkiye'ye desteğin ne kadar yüksek olduğu ortada. Çünkü gelip Türkiye'yi, insanımızı tanıyorlar. Hatta birkaç kez Türkiye'ye gelip tatillerini burada yapıyorlar. Bu da önemli bir etki yaratıyor. Daha az gelen ülkelerin halkları ise yanlış bir algılama içindeler. Birçoğu da Türkiye'yi tanımadan bilmeden, çevrelerindeki farklı etkileşimlerden çekinerek hareket ediyorlar."
Gözden ırak olunca Mumcu'nun da vurguladığı gibi Türkiye'ye daha az sayıda turist gönderen ülkelerde müzakere tarihi ile ilgili destek de azalıyor. Türkiye ile müzakerelerin başlamasına soğuk yaklaşan Fransa bunun için iyi bir örnek. Türkiye'ye gelen turist sayısında, AB üyesi ülkelerin birçoğunun oranı yüzde 30'ları geçerken, Fransa yüzde 17'lerde kalıyor. Sayısal olarak bakıldığında ise 3.5 milyon ile birinci sırayı alan Almanya'nın dokuzda biri oranında Fransa'dan turist geliyor. Bu ülkeden geçen yıl, bir önceki yıla göre gelen turist sayısındaki eksilme ise yüzde 11 seviyesinde. Turizmcilere göre bunun nedeni, Fransa halkının denizden çok kültür turizmine önem veriyor olmasından. Dolayısıyla, sadece deniz, güneş ve otel kalitesi yetmiyor. Mumcu'nun da baştan vurguladığı gibi, Otelciler Birliği Yasası'nın çıkmasıyla Türkiye'nin bir an önce kültür, hatta, yatırımcıların denizden daha az önem verdiği dağ ve doğa turizmini pazarlayabilmesi gerekiyor. Her ne kadar, 10 yıla yakın süredir sürdürülen Gümrük Birliği dolayısıyla da hizmetlerin serbest dolaşımına ilişkin başlığın rahat geçileceği düşünülse de burada da önemli zorlukların bulunduğunun bugünden görülmesi gerekiyor.
|