En iyi kadın müzakereci
Ülkemizin tartışma yeteneğine ve gündem zenginliğine duyduğum saygı her geçen gün biraz daha artıyor. Tartışılan konular beni büyülüyor. İşte son bomba AB müzakerecileri arasında kadınlar da olsun! Ben, sevgili Duygu Asena'yı baş müzakereci olarak önerebilirdim ama şu sıralar kendi canıyla uğraşıyor ne yazık! Yumuşak tartışma üslubunun altında çelik sertliğinde bir inat ve kararlılık vardır Duygu'nun. Duygu, en erkek Türk erkeğini bile yarım saatte feminist yapacak iradeye sahiptir. AB'deki Türkiye karşıtları ona leblebi çekirdek gelirdi. Duygu'nun yerine, 'Gelinim olur musun', programında muazzam polemikçiliği ile temayüz eden kaynana Semra Hanım'ı önerebiliriz. Semra Hanım'ın karşısında da hiç bir Avrupalı birkaç saatten fazla tutunamazdı.
*** Doktor-hasta ilişkisi Geçen hafta patlayan, homoseksüel futbolcular tartışmasını henüz bağlayamadık. Balet Tan Sağtürk'ün homoseksüellik suçlaması üzerine, çok sayıda futbolcu ile spor yazarı hop oturup hop kalktı, iddianı ispat et, diye isyan ettiler. Halbuki Türkiye, ispat külfeti aranmaksızın insanlar birbirlerine homo diyebilmektedirler. Bu tartışma kesmedi bizi, bu sefer heteroseksüel bir tartışma başlatıldı. Jinekologlar, kadın hastaları ile aşk yaşayabilirler mi? Hekimlerin etik kurulları anında gırtlak gırtlağa geldiler. Yaşanabilir diyenlerle ayıptır diyenler saflaştı. Ben şunu öneriyorum: Doktor ile hastası, içlerinde bir kıpırtı hissettiklerinde hemen bir etik kurula başvursunlar. Sorsunlar: Biz niyeti bozduk, siz ne diyorsunuz? Etik kurul ne derse o olsun.
*** Kerry mi, Bush mu? Seçimler yaklaştı ya bizim Amerikan uzmanları tartışmayı hızlandırdı: Kerry mi başkan olsun, Bush mu? Amerikan seçmesi, bizim matbuatı okuyup da karar verecek değil ama olsun... Bush'un ne kadar büyük bir devlet adamı olduğu ortaya çıktı. Afganistan'dan sonra Irak'ta da demokratik bakımdan çuvalladı ama Neo-Con'ların stratejileri açısından hiç de başarısız sayılmaz. Benimse, sadece görsel sebeplerle sayın Kerry'ye itirazım var, kusura bakmasın. O ne surat kardeşim öyle ya? Karanlık mı karanlık, gülüp gülmediği bile belli olmuyor. Bu arkada- şın başkan seçildiğini düşünün. Sadece 300 milyon Amerikalı değil, bütün dünya 4 yıl boyunca hergün bu suratı görecek, bu suratı seyredecek... Bir de derler ki, Amerikalılar fizyonomiye, şekle ve görünüşe çok dikkat ederler. Kerry'nin suratı Demokratlar'ın başında patlarsa hiç şaşırmayın...
*** Daha az Türk ve Kürt Büyük yazarımız Orhan Pamuk, AB'ye girdiğimizde Türkler daha az Türk, Kürtler de daha az Kürt olmayı öğrenecek ve başaracaklar, dedi. Milliyetçiliklerin törpülenmesi anlamında söylenmiş bu sözün üzerine, lafı popodan anlama üstadları balıklama atladılar ve kendilerine göre müthiş bir espri ürettiler: Ne o yani, pilav üstü az Türk mü olacağız şimdi de? Orhan Pamuk, AB'ye girdiğimizde, ortak paydamız daha çok Avrupalılık olacaktır, deseydi sarakaya alınamazdı kolay kolay ama o da onun sorunu... Bir de azınlıklar meselesi vardı yerimiz kalmadı. Azınlıklar meselesinin anlaşılması, düşünsel azgınlıkların törpülenmesi ile doğru orantılıdır.
|