Basketbol kaybediyor..
Hani oynayanlar iyi bilir.. Top elinizde canlanıverir, kontrolünüz kalmaz.. Basketbol Federasyonu'nun şu andaki yöneticileri aynen o panik havasındalar. Aslında nasıl olmasınlar.. Yıllardır tüm uyarılara rağmen tedbir almadılar ve ellerindeki bu cazip malı pazarlanamaz hale getirmeyi başardılar sonunda. Küçük olsun benim olsun kafası basketbolü yanlızlığa, seyredilmezliğe mahkum etti. Ülker-Efes sezon başında Cumhurbaşkanlığı kupasında karşı karşıya geliyor. Şampiyon adaylarını görmek için en iyi fırsat. Rating raporlarına göre totalde maç naklen yayını 99.sırada, AB grubunda 66. sırada, izlenme oranı 0.9.. Tercümesi izleyen olmamış. Hangi yayın kuruluşu böylesi mundar edilmiş ürünü alır.. Hemen 'Ulusoy Federasyonu'na el koyan hükümetin Show TV'ye almayın maçları baskısı yaparak Demirel'i zor duruma düşürmek istediği' haberini yayıyorlar ortalığa. Paniğin ve koltuğu kaybetmek istememenin böylesi az görülmüştür. Öte yandan yeni yapılacak seçimin Genel Kurulu'nun mevcut Federasyon tarafından saptanması garabeti devam ediyor. GSGM uyanıp yönetmeliği düzeltmezse kendisini seçecekleri kendisi seçecek Demirel ustadan okuyun Basketbolün elden gidişini usta kalem Abdülkadir Yücelman çok kapsamlı değerlendirdi. Beni takıntılı bulanlardansınız bir de ustadan turkbasket.com'da mutlaka okuyun basketbolde dönenleri.
Hakemleri kulüpler beslermiş... Eleştirmenlere kulak vermektense, yanlışlıkları yazanları düşman gösterme çabasında oldular yıllardır. Bu kez eleştirmen karalama işini hakyemez Milli Takım manejeri üstlenmiş. Federasyonun sponsoru olduğu bir sitede basın açıklamasıyla Yücelman'ı yanlı dolduruşa gelmekle başlamış Demirel Federasyonu'na methiye yakmaya. Paniğe bakın ki bugün beraber basketbole servis vermekte oldukları hakemleri Demirel öncesi "Maddi kaynak olmayışı nedeniyle hakemler kulüplerimizin desteğinde ve kontrolünde görev yapıyor basketbolumuz iyice Avrupa'dan uzaklaşmış, sorunlar içinden çıkılamaz bir hal almıştı" diye açıkça suçluyor eş zamanlı köşe yazarı. Yani DÖ yıllarında (Demirel'den önce) hakemleri kulüpler beslermiş.. Memduh Öget, Ömer Ozan, vb. gibi pek çok uluslararası hakemimizin yüzüne nasıl bakacak çok merak ediyorum. Bir takım isimleri de kişisel çıkarları uğruna basketbole zarar vermekle suçluyor ama onların basketbole zarar vermekten ne gibi menfaatleri olabileceğini söylemiyor bir türlü yıllardır. Bu postu kaybetmeme çırpınışı insana orada çok büyük menfaat olduğu izlenimi veriyor ister istemez. Öyle ya menfaat çetelerinin sistemli bir şekilde ele geçirmeye çalıştıkları bir yerde büyük menfaatler olmalı. Hakyemez bunu da bir açıklasa da öğrensek.. Ne kaybetmekten korkuyor?
|