Gül-Barnier Zirvesi gergin geçti
Fransa'nın anayasa için yapacağı referandumun, Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin takvimde etkili olma ihtimali hiç uzak görünmüyor. Fransa, 2005 yılında Avrupa anayasasını oylayacak. Bu referandumun hangi ayda yapılacağına ilişkin kararı ise Cumhurbaşkanı Jacques Chirac alacak. Ülkede dış politika konusunda tek yetkili kişi olarak Türkiye'nin üyelik müzakerelerinin başlatılması kararını vermek için de tek yetkili Chirac. Başta Chirac olmak üzere Fransa'da herkes için öncelikli olan şey, referandumda anayasanın kabul edilmesi. Aşırı sağın, referandumu, Türkiye'nin üyelik müzakereleri üzerinden karşı bir kampanyaya dönüştürmesi riski de, Fransız siyasetçileri kaygılandırıyor. Üstelik Fransa Maastricht kriterlerini bile kılpayı farkla (yüzde 50,5) kabul etmiş bir ülke. Chirac, Türkiye'yle müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin takvim ve şekli konusunda karar alırken, referanduma olumsuz etkilerini de dikkate alacak.
"DİYALOG" SÖZÜ KIZDIRDI Ankara, Fransa'nın desteğini almak için girişimlerini sürdürüyor. Dün, AB Akdeniz Forumu toplantıları için Paris'e gelen Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de, Fransa Dışişleri Bakanı Michael Barnier ile ikili bir görüşme yaptı. Ancak, görüşmenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Barnier'nin üslubu dikkat çekiciydi. Barnier, "Türkiye'yle 40 yıldır diyalog halindeyiz ve bu diyaloğun sadece Türkiye için değil, Avrupa'nın güvenliği için de çok mühim olduğuna inanıyoruz" dedi. Türkiye'nin Avrupa'yla ilişkisi için kelimesini kullanan Barnier, "Müzakerelerin açılıp açılmayacağına, zamanına ve şekline de 17 Aralık'ta AB Konseyi karar verecek" diye ekledi. Paris'ten Lahey'e, ardından Berlin'e geçecek olan Gül, görüşmeden sinirli bir ifadeyle çıktı ve makam arabasına doğru yürürken, Fransa için AB anayasası referandumunun çok önemli olduğunu belirtmemiz üzerine, sinirli bir üslupla "atılan imzalara sadık kalınması gerektiğini" söylemekle yetindi. Fransa'da durum, Türkiye'nin üyeliğine en taraftar isimlerin dahi, önceliklerinin anayasanın kabulü olduğunu vurgulaması. Adeta Türkiye'nin sözcüsüymüş gibi Ankara'nın üyeliğini savunan milletvekili Lellouche bile, "Ankara için müzakereler ne kadar mühimse bizim için de referandum o kadar mühim" dedi. Lellouche, geçen hafta Paris'e gelen Başbakan Erdoğan'la takvimlerin çakışmasını konuştuklarını aktardı.
BELKIS KILIÇKAYA PARİS
|