|
|
|
|
|
|
On Bir Ayın Sultanı Ramazan
İslam terbiyesi bize yemeği ölçülü ve Yaratıcı'ya saygı içinde, itinayla yememiz gerektiğini öğretiyor. Sofranın en bereketlisi ise, tıka basa doyulmadan masadan kalkılanıdır....
Yemenin ölçüsü Ruhun terbiyesi kadar bedenin sağlığıyla da ilgilenen İslam, sofradan tam doymadan kalkmayı bize öğütlemektedir. Bugün beslenme uzmanlarının genç yaşlı herkese tavsiye ettiği sağlıklı kalma reçetesi de bu öğüttür. Görüldüğü gibi her ilkesiyle İslam bir denge dinidir. Bilgelerin bir sözü vardır: "Az yediğin yemek seni taşır, çok yediğinde de ise sen onu taşırsın". Bu söz üzerine söylenecek çok fazla bir şey yok. Haklılığını bugün tıp otoriteleri, beslenme uzmanları söylüyor. Hz. Peygamber'in "Sofradan doymadan kalkınız" sözünü on dört asır önce söylediğini düşünürsek, İslam inancının ruhla olduğu kadar beden terbiyesiyle de uğraştığını görürüz.
İSLAM'IN İLKELERİ İslam inancının insanlardan istediklerine baktığımızda karşımıza hep sosyal hayatı güzelleştiren uygulamalar çıkar. "Kıyamet anında bile ağaç dikiniz" sözü inanılmaz bir çevre bilinç aşısıdır bizim için. "Bana bir harf öğretenin bin yıl kölesi olurum" un ötesinde eğitime verilen önemi belirten bir söz daha var mıdır? Elbise kullanımından tutun da, karşılıklı ilişkileri inşa etme süreçlerine kadar hemen her konu İslam'da belirtilmiştir. Bu Ramazan'da güzellikleri yaşarken bedenimize ve ruhumuza da güzellikler yaşatmayı ihmal etmeyelim. Gelin bu Ramazan'da 'kendimizi bilmeyi' amaç edinelim. Güzel Yunus'un dediği gibi: "İlim ilim bilmektir \\İlim kendin bilmektir \kendini bilmez isen \okumaktır"
YERYÜZÜ SOFRASI Her akşam iftar, gece vakti sahur sofralarımıza otururken bilelim ki, bizler derin anlamlar taşıyan canlılarız bu yeryüzü sofrasında. Farklıyız ve diğer canlılardan üstünüz. Ama 'kendimizi bilmez isek' bu üstünlüğümüz elimizden kayıp gider. Yemeği, ceylana saldıran aslanlar gibi değil, suyunu içmek için itinayla eğilen bir zürafa titizliğinde yemeliyiz her sofrada. Bugün iftar sofrasında yaşatacağımız bu prensipleri yarın işyeri masalarında, ikramlarda, iş yemeklerinde de yaşatalım. Çünkü biz her gün değişirken doğrularını güzelleştirenlerdeniz. Ramazan sahur ve iftarlarında bilmeliyiz ki, aç susuz milyonlarca insan var dünya üzerinde. Onlar için yapacağımız ufak yardımlar birçok kişinin hayatını kurtarabilir. Ayrıca israf etmemek bile bu insanlar adına yapılmış bir yardımdır. Çünkü israf, dünyanın ekolojik dengesi bozup, toprak üretimini azaltır. Ramazan'ı bu anlamda da değerlendirdiğimizde onun yeryüzündeki tüm insanlara bereket sunan bir ay olduğunu görebiliriz.
Adem Özbay
|
|
|
|
|
|
|
|
|