Ortaöğretimde değişim rüzgarları
Ortaöğretimin ÖSS karnesi rezalet. Sınava giren 32 bin 177 adayın, sayısal ve sözel ham puanlarının her ikisi de 0,5'in altında olduğu için, ÖSS puanları hesaplanamadı. Bu öğrenciler "sıfır" almış oldu. 2004 ÖSS'de Sözel ortalaması 33.8'den 31'e, Türkçe ortalaması 20.68'den 19.3'e, Sosyal ortalaması 13.1'den 11.6'ya, Sayısal ortalaması 15.7'den 12.7'ye, Matematik ortalaması 10.12'den 7.9'a, Fen ortalaması 5.55'den 4.8'e düştü. Bu sonuçlarda ortaöğretimde mevcut sistemin ne kadar yetersiz olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. Milli Eğitim Bakanlığımız ÖSS'de sıfır alan öğrenci sayısının artması üzerine liselerde sınıf geçme şartlarını ağırlaştırıyor. Kaliteyi yükseltmek için "Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği" taslağı hazırlandı. Talim ve Terbiye Kurulu'nda (TTK) onay için imzaya açılan taslağın doğal olarak artı ve eksi yönleri de mevcut. * Bir sınıfta öğrenci sayısının yarısından fazlası başarısız olduğunda sınav tekrarı getiriliyor. Burada öğretmenin öğretme başarısı değerlendirilecek. Sınavları hazırlayan öğretmenle, ders aktaran öğretmenin ayrılması şart. * Hazırlıkta üst sınıfa geçme notu da yükseltiliyor. Buna göre yabancı dil hazırlık sınıfı bulunan okullarda, lise 1. sınıfa geçmek için 3.00 almak gerekiyor. Bu tip okullar arasında ortak sınav yapılamadığı için, notun yükseltilmesi pek bir şey fark ettirmeyecek. Yine herkes okulunun durumuna göre not verecek. * Lise 1. sınıf öğrencilerinin üst sınıfa sorumlu geçişlerinde de "not ortalaması" şartı getiriliyor. Buna göre, yıl sonu başarı ortalaması 2.50-2.99 arasında tutturup da başarısız olduğu ders sayısı en az iki olan öğrenci ile yıl sonu başarı ortalaması 2.50'den düşük olup da başarısız olduğu ders sayısı en az bir olan öğrenci lise 2. sınıfa geçemeyecek. * Özellikle lise son sınıf öğrencilerinin sağlık raporu alarak bir dönem gibi uzun süre okula devam etmemelerini engellemek için yeni bir düzenlemeye gidiliyor. Yeni uygulamaya göre her iki dönemde de öğrencinin derslerden not alması şartı koşuluyor. Böylece öğrencilerin uzun süreli devamsızlığının önüne geçilmeye çalışılıyor. Ancak öğrencinin ikinci dönemde en az iki yazılı sınava girmesi gerekiyor. Okullarında büyük bir çoğunluğu bu tür sınavları ikinci yarının ilk aylarında yapacağı için yine öğrenci devamsızlıkla ilgili süresini kullanabilecek. ÖSS'nin soru tarzında lise 3. sınıf konuları olmadığı için, bu tedbirin pek işe yarayacağına inanmıyorum. Öncelikle üniversiteye giriş sınavındaki sorularda, "okul müfredatı" ile paralellik olması gerekiyor. * Sorumlu derslerden başarısız olmasına karşın, seçmeli derslerden yüksek not alarak yıl sonu başarı ortalamasını tutturan öğrenciler bir üst sınıfa geçemeyecek. Yeni yönetmeliğe göre 2'den fazla dersten başarısız olan öğrenci sınıfı tekrarlayacak. Şu anda uygulanan "kolay sınıf geçme sistemi" liselerimizdeki eğitimin kalitesini düşürüyor. Bu kalite düşüklüğü ÖSS sonuçlarına da yansıyınca, Milli Eğitim Bakanlığımız sınıf geçme şartlarını zorlaştırmaya karar verdi. * Ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavlarının yıl sonunda yapılmasına son veriliyor. Lise öğrencilerine yeniden "bütünleme" anlamına gelecek bir düzeleme yapılıyor. Bu sınavlar Eylül ayına alınıyor. Son derece doğru bir karar. Böylece öğrencilere çalışma fırsatı verilecek. * Öğrencilerin geleceğiyle ilgili en önemli kararlarından biri de "alan seçme". Genel liselerde 10. sınıfta , 4 yıllık liselerde ise 11. sınıfta başlayan alan seçimine ilişkin not ortalaması 2.50'den 3.00'a yükseltilecek. Ancak alan seçiminde yalnızca not ortalamasına bakılmamalı, ayrıca öğrencinin ilgi, istek ve yeteneği de göz önünde tutulmalıdır. Ne yazık ki... ortaöğretim kurumlarımızda bugüne kadar yapılan uygulamalardan dolayı eğitimimizde ciddi bir boşluk var. Talim ve Terbiye Kurulu'nda onay bekleyen "Ortaöğretim Kurumları Sınıf Geçme ve Sınav Yönetmeliği" taslağının amacı öğrencilere zorluk çıkarmak değil. Burada eğitimimizi derleyip toparlamak, kolay sınıf geçmeyi ortadan kaldırmak için disipline olmuş, ancak asla sıkıcı olmayan ortaöğretimin yapılanması için böyle bir adım atılıyor. Artısıyla eksisiyle bu tür cesurca kararlar almaya çalışan Milli Eğitim Bakanlığımızı kutluyorum.
|