| |
|
|
Keşke sanayi odası başkanı olsaymış
Sinan Aygün enerjik, çalışkan ve cerbezeli bir özel sektör temsilcisi.. Gerçekten de, Ankara Ticaret Odası Başkanı olduğu günden bu yana yaptığı her açıklama, yaptırdığı her araştırma ve açtığı her kampanya, biz gazetecilerin ilgisini çekip, manşetlerde yer buldu. Ayrıca saygılı özenli bir insan da. Birlikte olduğunuz zaman, sadece size özen gösterildiğini hissedersiniz. Ancak sahip olduğu politik ve ekonomik görüşlerin, bir ticaret odası başkanından ziyade bir sanayi odası başkanına daha çok yakışacağını düşünüyorum. Son olarak, gümrük birliğini hedef alan açıklamasında "AB Türkiye'nin başına gümrük birliği çuvalını geçirmiştir. Bu çuval sökülüp atılmalı, tam üyeliğe kadar serbest ticaret anlaşmasına modeline dönülmelidir'' dedi. Çünkü Aygün'e göre, Türkiye gümrük birliğine girdikten sonra 2003 yılına kadar AB ile ticaretinde toplam 67.8 milyar dolar açık vermiş. Evet.. Aygün ticaret değil de Sanayi Odası Başkanı olsa, gümrük birliğinden şikâyet etmesi ve koruma duvarları arkasında Türkiye'nin dış ticaret açığı vermeyeceğini savunması doğal karşılanabilir. Bu açıdan, bir dönemde piyasada yabancı paraların tedavül edilebilmesine karşı açtığı kampanya da anlaşılabilirdi. Ama bir ticaret odası başkanının korumacılığa dönülmesi isteğini ve siyasette de ulusalcı söylemlere sahip çıkmasını, nasıl normal karşılayabilirsiniz? Belki de sebep, sevgili Aygün'ün Ankara Ticaret Odası Başkanı olmasından kaynaklanıyor. Belki Ankara'nın havası, tüccarı da, devletçi ve korumacı yapıyor.
|