| |
|
|
Türkiye'nin sahipsiz hazineleri..
"Yapı Kredi satılsın" diye kıyamet koparken (ki kıyamet bugünlerde yeniden hızlandı..) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç'a bir açık mektup yazdık.. Dedik ki.. "Şu sıralar İstanbul'a geldiniz mi?.. Yapı Kredi Kültür Kuruluşu'nun üç sergisi var, gördünüz mü?.. Türk tarihinin şarkılar yazılmış kalesi Estergon sancağını gördünüz mü?. Paranın icat edildiği Anadolu'nun binlerce yıllık sikkelerinden oluşan koleksiyonu gördünüz mü?. Son Halife Abdülmecid'in paha biçilmez bir güzellikler anıtı köşkünü gördünüz mü?.." Sonra dedik ki.. "Yapı Kredi satılırsa, soruşturdum, gerçekten özel sermaye ile kurulmuş bu en büyük Türk bankasını alacak yerli bir kuruluş yok. Taliplerin hepsi yabancı.. Yapı Kredi bir yabancıya satılırsa, sadece bu sergilenenler değil, bankanın portföyünde daha ne değer biçilmez, yerine konulamaz hazineler var.. Bunların hepsi mesela bir Hong Kong şirketinin olabilir.." ..Ve daha dedik ki.. "Bunlar Yapı Kredi portföyünde olabilirler, ama özünde Türk halkının malıdırlar. Bunların yabancı ellere geçmesine engel olun.." Aradılar.. Yok canım.. Sayın Başkan'ın kendileri değil.. Biz bu ülkede "Efendim dün beni Ankara'dan falanca, filanca aradı.. Konuştuk da.." diyebilen gazeteciler düzeyine yükselemedik.. Sayın Başkan boğazlarına kadar ülke ve Meclis sorunlarına boğuldukları için, kendilerine yazılan açık mektuba bizzat yanıt verecek vakit bulamamışlar, iletişim danışmanlarına emir buyurmuşlar.. Yani basın müşavirlerine.. Kemal Öztürk bey aradılar. Fevkalade kibar.. Fevkalade saygılı bir bürokrat.. Teşekkür ederim.. Efendim Sayın Başkan demişler ki.. "Hıncal Bey'i ara.. Bu önemli uyarısı için teşekkür et.." (Aman efendim ne kelime.. İhya ettiniz kulunuzu..) "Yazdıkları tarafımızdan not edilmiştir.." (Lütfetmişler..) "Yalnız bir şey daha var.. Bu ülkenin kültür ve sanat varlıklarının tamamı değil, bir bölümü TBMM'ye bağlıdır. Konu ile asıl ilgili kurum Kültür Bakanlığı'dır.." İşte orada dayanamadım.. "Kemal Bey" dedim.. "Lütfen sayın başkana sevgi ve saygılarımı iletin.. Ve deyin ki.. Bu ülkenin tüm hazinelerinin sahibi Büyük Türk Milletidir.. Büyük Türk Milletini Türkiye Büyük Millet Meclisi, onu da Başkanı temsil eder. Ben bu düşünce ile Sayın Arınç'a başvurmayı doğru bulmuştum.. Kültür Bakanlığı üç otuz para bütçesi ile, Allah'ın günü İngiliz Amerikan antika şirketlerinin New York ve Londra'da açtığı açık artırmalara katılıp Anadolu'nun tarihsel ve kültürel değerlerini kurtaramıyor. Buna gücü yeter mi?.."
*** Sorumluluktan kaçma ve topu başkasının üzerine atma, Türk siyasetinin ve bürokrasisinin ezeli hastalığıdır. 1957'de gazeteciliğe başladım, bunu gördüm. Yıl 2004.. Gene bunu görüyorum.. Tek parti gördüm, çok parti gördüm, asker, ihtilal gördüm, ara rejim, para rejim gördüm. Çok şey değişti, topu başkasına atma yöntemi değişmedi.. Yani Estergon Sancağı yarın Türk'ün değil de "Çan Çun Çin"in malı olursa, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı diyecek ki.. "Efendim Kültür Bakanı dalga geçmiş.. Ben ne yapabilirdim ki.." Sayın Arınç.. Son günlerde gazeteleri, baş yazıları okuyor musunuz?.. Bu ülkenin bürokratları nerdeyse tehdit ölçüsünde baskı altında tutuluyorlar.. Yapı Kredi Bankası ille de satılmalı.. 2005'e kadar satılmalı.. 2005'e ne kaldı, Sayın Başkan.. Ekim bitti sayma.. Kasım, aralık.. İki ay sonra, yani bürokratlarınız bu baskıya dayanamazlarsa (ki dayananların başına gelenleri gördüler, geçmişte..) Yapı Kredi gitti gider.. Ondan sonra uğraş ki, Estergon Sancağı Türk'ün eline geri gelsin.. Sayın Arınç.. Vakit az.. Çözüm bürokraside, hatta hükümette değil, Meclis'te.. Bankalar satılabilir.. Satılsın.. Umurumda değil.. Ama satılırken, portföylerindeki Türk milletinin öz malı kültür ve sanat hazinelerinin, o hiçbir para ile değiştirilemeyecek, o hiçbir para ile satın alınamayacak, o hiçbir para ile yerine konulamayacak, eşsiz, benzersiz, paha biçilmez varlıkların bu satıştan ayrılmasını ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi bir yasa çıkararak önleyebilir.. Yani çözüm, aslında beni temsil eden ve sizin başkanı olduğunuz kurumdan geçiyor. Bu defa anlatabildim sanırım Sayın Başkan..
|