kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Kısmi af genelleşir mi?

"Tüylerinizi diken diken eden sözcük ne" diye sorsanız, halkın ezici çoğunluğundan iki harfli yanıt alırsınız: "Af!"
Haksız değiller. 1970'lerden bu yana o kadar sık ve çok af çıkarıldı, suç işleyen ile mağdur arasındaki denge ikincisi aleyhine öylesine bozuldu ki, adaletin çürüdüğü ve "Yapanın yanına kâr kaldığı" inancı, toplumun genlerine işledi.
Ve her defasında "Bu son af" denilmesine rağmen, afların hiçbir zaman sonu gelmedi. Tam tersine ister adli olsun, ister idari ya da mali, her yasaya af sokuşturmak alışkanlık haline geldi. Bir bölümü açık oldu, bir bölümü gizli, örtülü...
İşte huzurlarınızda bir af daha. Kısmi ve dolaylı.
2005 Nisan'ında yürürlüğe girecek yeni Türk Ceza Kanunu'nda lehlerine düzenleme bulunan, yani cezaları düşürülen hükümlüler "infazın durdurulması" talebiyle savcılıklara başvurmaya başladı. Bu talepleri dosya üstünden hızla sonuçlandıran bazı mahkemelerden peş peşe tahliye kararları da çıkıyor.

Kapsamı epey geniş

Biliyoruz, bazı hukukçular bunun af değil, "Hükümlü ya da sanığın lehine değişiklikten yararlanması" olduğunu söyleyecekler ve ceza hukukunun genel ilkesini hatırlatacaklar: "Yasalar değişince, hükümlü lehine olan yasa uygulanır."
Doğru ama bu hukuki yorum ya da itirazlar, sonuçta karşımıza kısmi ve dolaylı bir af çıktığı gerçeğini değiştirmez.
Çünkü bir bölümü kamu vicdanını sızlatacak yığınla suçta ceza indirimi getirildi. Çünkü bu "lehte değişiklik" binlerce mahkişlediği suçun bedelini ödemeden kurtulması yolunu açtı.
Fiili af getirilen suçlardan bir bölümünü sayalım: Gasp ve kapkaç (içinize siniyor mu?), sahtecilik, zimmet, yasadışı örgüt üyeliği, bazı hırsızlık türleri, dolandırıcılık, imam nikâhı, irtikap, hürriyeti tehdit, taciz, devlet sırrını açıklama, cumhurbaşkanına hakaret, casusluk, askeri tesisleri tahrip...
Bu suçlardan hüküm giymiş 8 bin kişinin salıverileceği belirtiliyor.
Düzenlemenin bir yararı olacak; cezaevlerinde geçici bir rahatlama sağlayacak. Zira 2000 yılındaki o ünlü afla tutuklu ve hükümlü sayısı 67.500'den 49 bine inen cezaevlerinde, yeniden bırakın adım atmayı, ayakta duracak yer kalmadı. Toplam 70 bin kişi kapasiteli 503 cezaevinde halen 71 bin tutuklu ve hükümlü bulunuyor.

İşsiz-suçlu ilişkisi

Sosyologlara göre, bir ülkedeki suç işleme oranındaki artışı tahmin etmek için işsizlik oranına bakmak yeterli. Gerçekten de Türkiye'de halen işsizlik oranı yüzde 11-12, suç işleme oranındaki yıllık artış yüzde 13!
Buradan yola çıkarak, önümüzdeki dönemde cezaevine gireceklerin sayısı da tahmin ediliyor: Yılda en az 5-6 bin kişi. Bu da cezaevlerindeki nüfusun 2010'da 90 bin kişiyi aşacağı anlamına geliyor.
70 bin kapasiteli cezaevlerinde 90 bin tutuklu ve hükümlü! Nasıl çıkacaksınız işin içinden?
Ya yeni cezaevleri yapacaksınız, ya böyle açıkgizli, kısmi-genel aflarla "Kapasite kullanım oranı"nı düşüreceksiniz, ya cezanın infazını erteleyecek, tıpkı SSK hastanelerinde olduğu gibi cezaevleri önünde kuyruklar oluşturacaksınız, ya da "evde infaz", "elektronik kelepçe" uygulamasının kapsamını genişleteceksiniz...
Tabii bir seçenek daha var: Suç bataklığını hiç değilse küçültmek. Ama bunun için işsizliğin azalması gerek. İşsizliğin azalması için de yatırım yapmak. Nerede o kaynak? Cevap: Sadece yurtdışında. İşte tüm gerekçeler bir yana, sadece bu açıdan bile 17 Aralık'ta AB'den müzakerelerin başlatılması kararını çıkartmak hayati önem taşıyor.
Bir ayrıntı daha: Galatasaray Üniversitesi yeni Türk Ceza Kanunu'yla ilgili raporunda "Bu değişikliklerin kaçınılmaz sonucu, genel affın gündeme gelmesi olacak" demişti.
Leyla Zana, Avrupa Parlamentosu'nda genel af çağrısı yaparken, acaba bu "mütalaa"dan haberli miydi?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Denize bir şişe   / 15-10-2004
 Fransa utansın   / 14-10-2004
 İstanbul'da bir dava   / 13-10-2004
 Leylagil'in sınavı   / 12-10-2004
 Yorumlar, iddialar   / 11-10-2004
 Türkiye takımı   / 10-10-2004
 Führer'in yumrukları   / 09-10-2004
 Ahlak ve siyaset   / 08-10-2004
 Koşul değil güvence   / 07-10-2004
 Şark Ekspresi'nin hareket günü   / 06-10-2004
ERDAL ŞAFAK
Kısmi af genelleşir mi?
"Tüylerinizi diken diken eden...
ALİ KIRCA
Azınlıkta kalmanın dayanılmaz azameti!
Kuşkusuz bu...
ERGUN BABAHAN
Polisin başarısı
Açık söylemek gerekirse, modern ve...
Villasına af çıkardı
Blair ailesine dini konularda rehberlik eden rahip Timothy Russ,...
Katolik mi oluyor?
İngiltere'de bir iddia gündeme bomba gibi düştü: Başbakan Tony Blair...
Yen tarihe geç
Yen tarihe geç
F.Bahçe, bugün G.Antep'i devirirse şampiyon olduğu 15 sezon da dahil...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.