Polisin başarısı
Açık söylemek gerekirse, modern ve hukuk kuralları içinde çalışma yöntemlerine askerlerle birlikte en çabuk uyum sağlayan kurum polis oldu. Son dönemde eğitim alanına yapılan yatırımla polisin eğitim düzeyi belirgin bir biçimde yükseltildi. Polis Akademisi'nde gençlere sadece kriminoloji, delil değerlendirmesi değil, hukuk, trafik hukuku, disiplin, personel yönetimi gibi dersler verilmeye başlandı. Bunun yanı sıra insan hakları dersleri, psikoloji, gelişim, adalet, toplum ve suç psikolojisi gibi dersler de müfredata alındı. Bu akademiden başarıyla mezun olanlar komiser yardımcısı rütbesiyle göreve başlıyor. Böyle bir eğitimin sonuçlarını da son yapılan operasyonlarda görüyoruz. İstanbul'da gerçekleştirilen Peker ve İzmir'de başarıyla sonuçlanan Beşok operasyonu, başarılı bir teknik takip örneği olarak polis literatürüne geçecek gibi görünüyor. Yakın zamana kadar daha çok suçlular teknolojinin gelişen nimetlerinden faydalanır, polis babadan kalma usullerle çalışırdı. Avrupa Birliği'ne uyum süreci, soruşturmada sanığa kötü muamelenin önüne geçilmesi, polisi delilden zanlıya gitmeye mecbur bıraktı. Emniyet teşkilatı, on yılların birikimini elbette bir kalemde silip atamazdı. Ancak yeni dönemin zorunlulukları çok önceden görüldü, altyapı oluşturulmaya başlandı. Çalışmanın meyvelerini ileriki yıllarda elbette daha iyi göreceğiz. Ancak yukarıdaki iki örnek bile polisin hukuk sistemi içinde titizlikle çalışarak da suç örgütleri ve suçlularla başa çıkabileceğini ortaya koydu. Elbette ilk dönemde evi soyulup karakola gidenlere "Avrupa Birliği'ne giriyoruz. Artık zanlıları dövüp konuşturamıyoruz. O yüzden suçluyu yakalayamayız" diyen polisler oldu. Bunu bana bu açıklıkla ifade eden emniyet müdürleri ile bile karşılaştım. Ancak polisin en azından ciddi bir bölümü veya işini ciddiye alan bölümü yeni dönemi çok iyi kavradı. Peker ve Beşok örnekleri ortaya koymuştur ki, polis kimseye işkence yapmadan, falakaya yatırmadan suçluya ulaşabilmektedir. Polisin asıl caydırıcı gücü karakolda yapacağı kötü muameleden değil, potansiyel suçluya vereceği "Benden kurtuluş yok" imajında yatıyor. Polisin eğitimi, elindeki teknik olanakların standardı yükseldikçe Türkiye'nin dünya kamuoyundaki itibarı da yükselecektir. Donanımlı, eğitimli, insan haklarına ve hukuka saygılı bir polis teşkilatı demokratik sistemin en büyük teminatlarından biridir. Göstericiye dayak attığı, aşırı şiddet kullandığı veya kirli ilişkilere girdiği için sert bir dille eleştirdiğimiz polise böylesi başarılarında sahip çıkmamız da gerekir. Bu iki operasyon, en yüksek rütbelisinden en alt seviyedeki emniyet mensubuna kadar övgüyü gerçekten hak ediyor. Onları kutluyoruz.
|