| |
|
|
Emekle başladı beyin göçüne dayandı...
Türkiye Aile Sağlığı Planlaması Vakfı'nın, AB, BM, TOBB ve Sağlık Bakanlığı'nın işbirliğiyle düzenlediği seminerin son gününe, dinleyici ve panelist olarak katıl dım. Tarhan Erdem'in, Nermin Abadan-Unat'ın ve Bahadır Kaleağası'nın, Türkiye-Avrupa düzleminde göç, nüfus hareketleri ve ilişkin konulardaki konuşmalarını yararlanarak dinledim. Panelde de, Nuri Çolakoğlu'nun yönetiminde, milletvekilleri ve biz gazeteciler bu konuları irdelemeye çalıştık. Avrupa'ya Türkiye'den göçün, üç ana bölümde ele alınması gerektiğini bu seminerde öğrendim. Birinci göç dalgasına "Emek Göçü" diyebiliriz. Bunlara "Misafir İşçiler" deniliyor. Özellikle bedenen güçlü ve genellikle Anadolu taşrasından gidenlerden oluşan bu göçmenlerin üçüncü kuşağı, şimdi Avrupa ülkelerinde kendi işlerinin ve vatandaşlık haklarının sahibi. İkinci göç dalgası "Siyasi Göçmen"ler tarafından başlatılmış. Önce 1980 12 Eylül askeri rejimi, arkasından da 1984'te başlayan Güneydoğu'daki örtülü savaş, siyasi göçü hızlandırmış. Üçüncü göç dalgası, yetişmiş, nitelikli ve aranılan insanların oluşturduğu bir "Beyin Göçü" oluyor. Türkiye'nin Avrupa'daki imajını ise, ilk iki dalganın oluşturduğu söylenebilir. Seminer bir sütunda anlatılamayacak kadar yoğun ve yararlı içerikliydi.
|