| |
|
|
İlk kez bir Şili Cumhurbaşkanı Türkiye'de
İlk defa bir Şili Cumhurbaşkanı Türkiye'yi ziyaret etti. Biz de onu, İstanbul Valisi Muammer Güler'in Swissotel'de verdiği yemekli davette tanıyıp, dinlemek fırsatını elde ettik. Ricardo Lagos 65 yaşında, Amerikan eğitimli bir ekonomist. Şili'de diktatör Pinochet'ye direndiği için gözaltına alınmış. Bu ülkeye demokrasi geri döndükten sonra seçilen Başkan Frei'nin hükümetinde, çeşitli bakanlıklarda bulunmuş. 2000 yılından beri Şili'nin Cumhurbaşkanı. Biyografisine göre de "Ilımlı Sosyalist"miş. Ama onu dinlerken sosyalistliğin değil, serbest pazarın anlatıldığına tanık olduk. Düşük vergiler, serbest ticaret anlaşmaları, yerli ve yabancı sermayeye açık, bürokrasisi asgariye indirilmiş bir ekonomi. Sosyalistçe değil ama sosyalce söylemleri de vardı. Örneğin bu yıl Şili üniversitelerine giren gençlerin ebeveynlerinin sadece yüzde 7'sinin üniversite mezunu olduklarını, övünerek vurguladı. Ekonomik kalkınmanın yoksulların yaşamına da olumlu yansımalar göstermesi halinde, bunun bir anlam taşıyacağını söyledi. Benim Şili hakkında asıl merak ettiğim, Pinochet sonrasında Şili'nin kesintisiz demokrasinin sağlığını korumak için ne yaptığıydı. Demokrasiye geçildikten hemen sonra konuştuğum bir Şilili politikacı, "Darbeci subayların kalıntılarını, Birleşmiş Milletler'in Barış Gücü emrine verip, yurtdışına gönderiyoruz" demişti. Bir de Genelkurmay Başkanlığı'nı ve askeri binaları, başkent Santiago'nun 80 kilometre dışına naklettiklerini söylemişti. Aynı soruyu Başkan Lagos'a da sordum. O, Şili'de askeri darbeleri gündemden çıkarmayı, siyasilerin akılcı zeminlerde uzlaşmaları ve gerektiği zaman, demagoji yapmak yerine halka "Hayır" diyebilmeleri sayesinde başardıklarını söyledi. Başkan Lagos "Çok yerleşik ve halkın bir kesiminin mutlaka destek verdiği bir meselede, akıl, ekonomi bilimi ve gerçekler aksi yönü gösteriyorsa, biz Şilili politikacılar olarak halka hayır diyebiliyoruz artık" dedi ve altını çizerek ekledi: - Ancak hayır demenizin gerekçesini de, halka çok açık biçimde anlatmanız şart. Örneğin bu şekilde, toplumun belirli kesiminin ve sendikaların karşı durmalarına rağmen, eski Başkan Frei kömür madenlerini kapatabildi. Aynı şekilde Irak'a asker göndermeyecekleri kararını zor da olsa, ABD'ye anlatıp kabul ettirmişler ve üç ay gecikme ile de olsa, ABD ile Serbest Ticaret Antlaşması'nı imzalamışlar. Şili Cumhurbaşkanı Lagos'u dinlerken, seçkin bir politikacıyı dinlemenin de hazzını yaşadık. Ülkesinin ekonomisine de, siyasetine de ayrıntıları ile hakimdi. Demokrattı, dünyalıydı. Acaba Cumhurbaşkanı Sezer'le neler konuştular diye merak da ettim ben. Bu arada davette bulunanlardan çoğumuz, 49 yıl Şili Fahri Konsolosluğu'nu yapan, benim de çok sevdiğim avukat Mordo Dinar'ı hasretle andık. Geçen yıl vefat eden Dinar'ın yerini şimdi Haluk Sanver dolduracak. Özetle yemekte ne yediğimi şimdi hatırlamıyorum ama, Başkan Lagos'un anlattıklarını herhalde hiç unutmayacağım: - Askeri, siyasetin dışında tutmanın yolu, politikacıların akılcı zeminlerde uzlaşmaları ve demagoji yapmak yerine, gerektiğinde halka (veya tabanlarına) hayır diyebilmeleridir.
|