|
|
|
|
|
|
Kazanan siz olun!
Aşkta hep kaybeden taraf mı oluyorsunuz? O zaman artık kazanma vaktiniz geldi demektir. Aşk meydan savaşından yenik ayrılmak istemiyorsanız öncelikle kendinize karşı dürüst olun.
Aşkta kaybetmemek için ilk kural, kalbiniz küt küt atarken, eliniz ayağınız titrerken bile 'görme duyunuzu' yitirmemenizdir. Yıllar sonra, "Bunları nasıl fark edemedim?" diyenlerden olmamak için lütfen gözlerinizi mümkün olduğu kadar açık tutun. Unutmayın ki, ne olursa olsun bir insana kayıtsız şartsız bağlanmak, yapılacak en büyük hatalardan biridir.
MERHEM DEĞİL Kİ! Aşk acısı çekenlerin en belirgin hataları; kaybetmeyi en başta kabullenmeleridir. Aslında aşk bir 'sığınak' değildir. Ama birçok insan, bir şeylerden kaçmak istediğinde farkında olmadan, o sıkıntılı evrelerinde kendine alelacele bir aşk bulur ve yanıldığını anladığı zaman da çoktan zokayı yutmuştur. Geçmişte aldığınız yaraları aşkınızın malzemesi yaptığınız anda kaybedersiniz. Elbette yeni bir aşk geçmiş yaraları iyileştirebilir. Ama onu gerçekten bir merhem olarak kullanıp, "İyi ki sen varsın, yoksa bugün ben yoktum" gibi itiraflar, aşkı yavaş yavaş törpülemeye başlar.
KUSUR ARAMAYIN Israr ve yapışkanlık... Aşk bunlardan da hiç hoşlanmaz. Elinizde olana yapışır ve her ne olursa olsun ilişkiyi sürdürmeye çalışırsanız, baştan kaybedersiniz. Bir rüyaya mı aşıksınız, yoksa gerçek olan bir şeye mi? Karar verin. Kendine karşı dürüst olun, ne istediğinizi tam olarak kavrayın ve bu duygusal karşılaşmadan yenik ayrılmamak için kendinize strateji belirleyin. Nasıl mı? Aslında herkes aşkı kendine göre yaşadığı için genelleme yapmak zor ancak, neye ihtiyacınız olduğunu bilmeniz bile başlangıç için yeter. Aşk, dedektifliği kaldırmaz. Elinizde bir büyüteç, onu inceleyip, kusur arama işleminden vazgeçin. Önce dürüstçe şuna karar verin: Bu insanın düzelmesini kendi iyiliğiniz için mi istiyorsunuz, onun iyiliği için mi? "Aşık olduğum kişi şöyle olmalı" fomülleriyle her gün kusur düzeltme memuru gibi hareket ederseniz, o aşkın vay haline! Aşkı cinsellikten ayırabiliyor musunuz? Aşk öncelikle yürek ve beyin işidir. Birçok şeyi günlerce paylaştıktan sonra cinselliği denemek daha anlamlıdır. Cinselliği çoğu kez bir kısır döngü içinde yaşamak yerine, sevildiğinizi veya sevilebilir olduğunuzu hissetmeli ve ona hissettirmeyi de bilmelisiniz. (mahmure.com)
SEMA KUMBARACI
|
|
|
|
|
|
|
|
|