| |
|
|
Üzülmeyin... Dünyada da sizin gibi olanlar var!
Beyninizin gri hücrelerini belirli bir dönemde ve belirli bir çerçevede dondurup, değişime ve yeni bilgilere kapatmışsanız, Avrupa Birliği yolundaki çok somut bir adım sizi elbet öfkelendirir. Konumunuza göre "Din elden gidiyor", "Laiklik elden gidiyor", "Bütünlük elden gidiyor" şeklinde tepkileri seslendirirsiniz. Hatta Avrupa Birliği'ne üyelik projesini, Tayyip Erdoğan'ın ve AK Parti'nin gerçek amaçlarını gizlemek için sahip çıktıkları bir takiyye aracı olarak görüp, Cumhurbaşkanı Sezer'in AB İlerleme Raporu'nu veto etmesini bile isteyebilirsiniz. Anakronik yaşamak ve düşünmek genlerinize işlediyse, her cumartesi akşamı televizyon haberlerinden "Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu" duyurusunun ve Pazar günü sokağa çıkma yasağı var uyarısının seslendirilmesini bile beklersiniz. Eğer bu tanımladığımız kişilerden biri sizseniz, üzülmeyin. Dünyada tek başnıza değilsiniz. Siz kendi toplumunuzu, demokrasiyi, Avrupalılık olgusunu, değişimi ne kadar yok saymaktaysanız, Türkiye dışındaki dünyada da sizin gibi olanlar var. Avrupa'nın da faşistleri, militaristleri, kökten dincileri, Hıristiyan mukaddesatçıları, ırkçıları yok mu sanki? Sanki sizin Türk demokrasisi ve Avrupa ile kaynaşmak hakkındaki düşüncelerinizin benzerlerini, Avrupalı insanlar da başka açıdan ama aynen seslendirmiyor mu? Örneğin BBC'nin internet sitesindeki "Forum"da, Türkiye'nin AB üyesi olmasını ihtimaline yorum gönderenlerden bazılarının neler dediklerini görmediniz mi? Birkaç tanesini özetleyerek hatırlatalım: * Türkiye'nin Suriye'den Irak ve İran'a uzanan sınırları elek gibi. Bent kapakları açılınca akış bir daha kesilemez. Türkiye'nin üyeliğinden sonra İran gelir, ki onlar da Arap değil. Aynı şey Irak ve Suriye için de geçerli. Bir çizgi çekmek gerek. Peter Erlangen, Almanya
* Ağır insan hakları ihlalleri (işkence, yargısız infaz, 'kayıplar'), etnik temizlik (Kürt ve Ermenilere karş), dini baskı, tüm sınırlarda sorunlar, yoğun bir askeri yapı, yoksulluk ve hükümetin büyük borçları. Bu soruya yanıtım şöyle olacak: Evet, AB Türkiye'yi alma- lı (tabii başna ciddi dertler sarmak istiyorsa) Aris Beligiannis, Selanik, Yunanistan
* Türkiye'nin AB'ye katılmasına izin vermek feci bir hata olur. AB ülkelerinin Müslüman Türkiye ile ne kültür ne de din açısından ortak bir yanı var. İşsizlik yüksek ve AB üyelerinin geri kalanından daha yoksul. Türkiye kendisini modern hoşgörülü, laik bir toplum olarak yansıtmaya çalışıyor. Bence bu AB'ye girince düşecek bir maske. Paul Bastier, Windermere, İngiltere
* Bir yıl önce Türkiye'ye taşındım. Her ne kadar turistik kentlerde modern eğilimler gösterseler de bu bölgelerin dışında hâlâ başna buyruk, bağımsız ve Avrupalılardan çok farklı insanlar. Türkler ve Kürtler, ne yapacakları başka yerden söylendiğinde dinleyecek, AB tarafından yönetilebilecek bir ırk değiller. Türkler Avrupalıları çok zengin insanlar olarak görüyor ve zengin olacakları Avrupa ülkelerine ulaşmayı istiyorlar. Bunu biliyorum çünkü Marmaris'te çalışıyorum. Hem buranın halkı hem de Siirtli işçilerle konuştum. AB'yi büyük bir para makinesi olarak görüyorlar. John Huke, Essex, İngiltere
Yukarıda özetleyerek verdiklerim, sayısız benzer içerikli mesajlardan bazıları. Yani eğer bir ırkçı, bir faşist, bir militarist veya bir şeriatçı falansanız, kendinizi yalnız hissetmeyin. Dünyada sizin gibi olan ama karş konumda bulunan benzerleriniz az değil. Bence birleşiniz. Nefretinizden ve korkunuzdan başka kaybedecek neyiniz var ki?
|