| |
Komiksin Ersun Yanal
Skor 4-0, ama size göre nasıl oldu maç? Kolay mı, zor mu? Ersun Hoca, günlerden beri Türk kamuoyuna Hakan Şükür'ü Milli Takım'a almadığını açıklıyordu. Bir şeyi unutmuş. Milli Takım oyuncularına "Hakan Şükür yok!" dememiş. 30'a kadar saydık; ondan sonra usandık. Bilgisayarla bilimsel çalışan hoca, maçın kasedini izler ve Türk Milli Takımı'nın hani o pivot santrfordan vazgeçen, golü hava toplarından değil, yerden bulmayı düşünen Ersun Yanal futbolunda kaç tane orta yaptığını sayar ve bu ortaların niye yapıldığına bir açıklama da getirir. Türk Milli Takımı, Hakan Şükür oynarken dahi 18'e bu kadar top şandellemedi. Şimdi bunun bir izahı var mı çok merak ediyorum. Kazakistan, Süper Lig'de oynasa küme düşer. İkinci Lig'de kaçıncı olur bilemem. Bu kadar zayıf bir takıma karşı, bu kadar anlamsız top oynamak için uğraşmak lazım. Türkiye'nin ilk iki golüne bakın; 17. dakikada rakip savunmanın duvar pasıyla Gökdeniz'in muhteşem şutu: 1-0. 50. dakikada Kazak kalecinin ikramıyla gene uzaktan bir şutla 20. Bu 50 dakika içinde komple bir akın yok; göze hoş gelenden vazgeçtik, sıradan bir futbol bile yok. Akıl almaz sayıda pas hatası ve de rakip 18'e langır lungur top şandelleme.. Bu nasıl bir taktiktir, bu nasıl bir oyundur, bu nasıl bir düşüncedir, gerçekten çok merak ediyorum. Ben, kaybettiğimiz maçlar dahil, bu kadar sıradan bir Türk Mili Takımı izlediğimi hatırlamıyorum. Şimdi bakın.. Hakikaten futbol düzeyi çok düşük, ileriye bir kişi bırakıp, 9 kişiyle bizim bir zamanların şerefli mağlubiyet düşüncesiyle sahaya çıkan Kazakistan karşısında Türkiye beş stoperle, tam beş adet stoperle oyun kurmaya çalışıyor. Ümit'le Deniz'in geri dörtlünün kanatlarında yer almasına Fenerbahçe medyası isyan ediyor. Daum bu yüzden ağır şekilde eleştiriliyor. Daum diyor ki; "Çarem yok." Peki Milli Takım hocası Ersun Yanal'ın da mı çaresi yok? Örneğin Beşiktaş'ın en iyi oyuncusu İbrahim Üzülmez kenarda otururken, stoperden kanat adamı yaratma çabasının anlamı ne? Anlamı şu: Bir Kazak forvet, beş Türk stoper. Yani Türkiye Kazaklar'ı değil, korku dağları bekliyor. Ersun Yanal'ın Danimarka maçına kadar çok kısa zamanı var. Aklını başına devşirmesi, sahaya doğru dürüst bir takım ve adam gibi bir taktikle çıkması gerek. Kazak maçındaki gibi oynamaya kalkarsak, sonuç çok ağır olur. Hızla, ama çok hızla kendimize gelmeliyiz.
Penaltı 500. gol olabilirdi. Rüştü'ye kullandırılabilir miydi bu atış? Ersun Yanal'dan her türlü hokkabazlık beklenebilir. Bugüne kadarki maçlarda böyle şeyleri çok yaptı. Ama ağır eleştiriler aldığını görünce bu defa sanıyorum cesaret edemedi. Ama gördük ki, Rüştü'nün atması da fark etmiyor. Çünkü tıpkı Galatasaray gibi Milli Takım'ın da penaltıcısı yok. Penaltı kaçabilir. Ama penaltı kötü atılmaz. Penaltıyı kötü atan adam penaltıcı olmaz. Hakan Şükür gibi, Fatih Tekke de çok kötü penaltı atıyor. Kazak maçında durum 2-0'ken penaltıyı kaçırıyorsun, mesele yok. Peki, Danimarka maçında durum 0-0'ken veya 1-0 mağlupken bu penaltıyı kaçırırsan ne olur? Penaltı çok kıymetli bir hak.
|