Zaman ayarlı melodramatik mizah mı?
Önceki gün sonsuz yolculuğuna uğurladığımız Bülent Oran, benim için Türk mizahına yeni soluk getiren yazarlardandı. 1950'lerin Akbaba ile başlayıp, Tef'le devam eden ve Gırgır'la zirvesine çıkan çizgiye, Bülent Oran senaristlikten önce mizah yazarlığı ile girmişti. Onun hikaye kahramanı olan çapkınlar, mahallede penceresinin pervazından sokağa bakan ve önündeki saksıda çiçek olan kıza, laf atar- lardı: - Bana o çiçeği verir misin? Kız bunun üzerine saksıyı çapkının kafasına atarak, isteği yerine getirmiş olurdu. Bülent Oran sinemaya bu mizahı başka bir içerikle taşdı. - Size baba diyebilir miyim amcacığım! - Senin annen bir melekti yavrum! - Bir daha görebilecek miyim doktor? - Senin baban namusu ile öldü yavrum! O dönemde sinema seyircilerini ağlatan bu cümleler şimdi herkesi güldürdüğüne göre, zaman ayarlı bir mizahı, melodram ambalajında Yeşilçam'a taşmayı başarmışlardı Bülent Oran ve kuşak arkadaş yazarlar.
|