Devir kilo ölçen bilgisayar devri

İstemedim cumartesi günü sevimsiz olmak. Böylece sabun köpüğü bir köşe çıktı ortaya

Sakın kendinize Tefal'in yeni dijital tartısından almayın. Şaka yapmıyorum, buradan uyarıyorum. Eğer hayatınızı karartmayı göze alıyorsanız o başka tabii... Yaklaşık iyi aydır kocama dırdırlanıyorum. Senin yolun Akmerkez'e daha çok düşüyor. Ne olur bir Tefal'e uğrayıversen. Müthiş bir tartıları varmış, her şeyi gösteriyormuş." "Evinizde tartı mı yok?" diye sorabilirsiniz. Vardı. Hem de en güzelinden, dijital bir tartım vardı ama birkaç ay önce tuvalet taşıp, evi kanalizasyon basınca tartı da sular altında kaldı. Sürekli "error" (yanlış) vermeye başladı. Tabii bu arada evde "Hadi canım tuvaleti bahane etme, sen kilo aldın tartı bile dayanmıyor" gibi abuk sabuk şakalara maruz kalmadım değil. O gün bugündür tartısız yaşıyorum, üstelik kilo verdiğim bir dönemde. Sonuçta dün akşam en son moda, dijital yeni tartım evdeydi. Beyaz, üstünde metalik ayak izleri var. Kocaman da bir kullanma kılavuzu. Aslında kullanamama kılavuzu çünkü öylesine basit şeyleri öylesine zor anlatıyorlar ki açma kapama düğmesini bile bulamayabilirsiniz. Tartı salonun ortasına yere konuldu. Tabii evde sadece ben ve kocam değiliz... Öncelikle iki minik, meraklı köpek var. Ardından ameliyat olduktan sonra zorla kendi evime yerleştirdiğim, ama dört gündür yattığı için müthiş sıkılan annem var... Herkeste bir ilgi, bir ilgi. Büyük bir heves tartının üzerine çıktım. Bir köpek iniyor, öteki biniyor, tekrar çıkıyorum. Annem "Çoraplarını çıkarmadan olmaz" diyor. Kocam, sürekli tartının orasıyla burasıyla oynuyor. Bize akşam akşam oyuncak işte... Tartı da tartı bu arada, cinsiyetinizi, yaşınızı, boyunuzu kaydediyorsunuz, sonra tartılıyorsunuz. Sonuç olarak sadece kilonuzu ölçmüyor, yağ oranınızı, olması gerekeni, kemik oranınızı ve hangi kiloda ideal vücuda kavuşabileceğinizi söylüyor. Şimdi buraya kadar kulağa hoş geldi değil mi? Hoş değil. Kilo vermişim bu doğru. Yağ oranım fazla, kemik oranım az, yani sonuç olarak vücudumdaki yağ oranını kasa çevirmezsem, yani spor yapmazsam bir süre sonra tehlike çanları çalacak... Annem bütün itirazlarımıza rağmen tartıldı. İtiraz ettik çünkü sonuçtan memnun kalması mümkün değil. Hayır takacak şimdi aklını diyete, ameliyat sonrası falan dinlemeyip kesecek yemeyi. Kocam tartılma işlemini yalnız gerçekleştirdi. Uzaklara bir yere gitti, köpekleri bahane ederek. Sonucu bilemiyorum, o gece bir daha tartı konusu açılmadı. İtiraf ediyorum ben bu tartıya bayıldım aslında. Müthiş bilgiler veriyor ama sürekli mutsuzsunuz. Aşk gibi işte, hem acı çekiyor hem de ayrılamıyorsunuz. Bu arada tartının üzerine bir de not yazmışlar. Diyorlar ki "Eğer haftada bir tartılmazsanız, kendinizle ilgili kaydettiğiniz bilgiler kaybolabilir. Tartı sizi tanımayabilir." Benim tartım beni tanımaz mı? Olabilir mi böyle bir şey? Sırf unutmasın diye günde en az dört kez kendini ziyaret ediyorum, başka bir şeyden değil. (Aslında bugün için yazılmış çok farklı bir yazı vardı. Perşembe günü önce Ankara sonra İstanbul'da patlayan ses bombalarından sonra herkes gibi benim de keyfim kaçtı. Bombalarla ilgili yazımı bittikten sonra tekrar okuyunca pek sevimsiz gözüktü gözüme. İstemedim cumartesi cumartesi sevimsiz olmak, böylece ortaya sabun köpüğünden bir köşe çıktı.)