kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
  » Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Balcicek Pamir @ SABAH
 

Höpürdeterek kahve içmek çok yararlıymış

Küçüklüğümüzden beri "Ayıp, sakın ses çıkartarak çay, kahve içme" diyerek büyütüldük biz. Oldu mu yani şimdi bu? Oysa höpürdeterek kahve içmenin önemli yararları varmış da bizim haberimiz yokmuş

Kahve içmenin de bir adabı varmış. Öyle dumanı üzerinde tüten kahvenizden bir yudum almakla olmuyor bu iş. Ne mi yapacaksınız? 1. İlk önce şarap kokluyor gibi koklayacaksınız. Hatta elinizle üzerini kapayacaksınız ki içinize çektiğiniz kokuyu tam anlamıyla hissedebilesiniz. 2. Höpürdeterek içeceksiniz. "Nasıl yani?" demeyin, doğru yazdım. Höpürdeterek içeceksiniz. Ayıp mayıp yok. Höpürdeterek içmenin faydası var. Öncelikle ağzınız yanmıyor. Deneyin göreceksiniz. Ne kadar ses çıkarır, hava akımı yaparsanız ağzınızın yanma olasılığı o kadar düşük. Ayrıca hava akımı kahvenin tadını daha iyi almanızı sağlıyor. Aroma o akımın içinde daha iyi şekilleniyormuş. Bunların hiçbirini ben söylemiyorum, Starbucks'çılar söylüyor. Geçen hafta Starbucks Coffee'nin yaratıcısı ve şirket başkanı Howard Schultz ile bir öğle yemeği yedik. Baş başa değil tabii... Küçük bir gazeteci grubuyduk. Howard Schultz Amerika'da çağın en büyük girişimci başarı öykülerinden birinin mimarı olarak tanımlanıyor. Hani bu yıl Time Dergisi'nin dünyayı yönlendiren 100 lider listesi vardı ya hani Tayyip Erdoğan'ın da yer aldığı? Schultz da o listede hatırı sayılır bir yer kapmış. "Starbucks'ın dünya çapındaki başarısı tartışılmaz" diye başlıyor konuşmaya, "Hem de reklam vermeden" diye devam ediyor. Sahi hiçbir yerde bu kahve markasının reklamını gördünüz mü? Yok.

Öğle yemeği için bir de sürpriz hazırlamışlar. Feriye Lokantası'nın lezzetli Osmanlı yemeklerini Starbucks kahveleriyle birleştirmişler. İşin mimarı şef Vedat Başaran. Menüye gelince. 1. Asma yaprağında bütün enginar dolması, ezme patlıcan mancası, cevizli muhammara yanında Starbucks Coffee Colombia Narino Supremo 2. Sebzeli baklava böreği süzme naneli yoğurt, yanında Starbucks Coffee Decaf Sumatra 3. Kuzu kuşgömü közlenmiş patlıcan söğürme üzerinde safranlı bademli pilav yanında Starbucks Coffee Sumatra Tatlıdan önce isyan ettim. Yemekler enfes. Kahveler, kafeinsizler hariç muhteşem (Benim kafeine ihtiyacım var, kusura bakmayın!) İyi de niye kahveyle yemek? Bana göre değil. Kahveyi kahvaltıyla hatta sandviçle bile yakıştırmayı ancak 31 yaşında beceren biri olarak, bu eşleştirmeye itirazım var. "Bırakın yemekleri kendi hallerinde, kahve öylesine keskin ki hiç birinin tadı falan kalmıyor." Biraz yüksek sesle söylemişim. Vedat Başaran açıklık getirdi. "İyi ya" dedi. "Biz doğru yemekle doğru kahveyi seçmişiz demektir bu. Çünkü içki seçimlerinde genelde dildeki yemek pasını alacak olanlar tercih edilir. Böylelikle ilk yudumdan sonra o güzel yemek tadı gittiği için ikinci yudumda da aynı keyfi, hazzı alırsınız." "O zaman şarap da içmemek lazım yemekle." Aslında şaka yollu takılıyordum bunu söylerken. Doğru çıktı. Meğer yemekle en iyi içki şampanyaymış. Ben yine de kahveyle yemek konusunda pek emin değilim. Sevmedim.

Starbucks'ın yaratıcısı Howard Schultz'un kahve tercihi Endonezya'dan yanaymış. "En çok da yıllanmış kahveleri seviyorum" diyor hani eski kırmızı şaraplar gibi. Niye mi burada? Starbucks dün Ankara'daki ilk şubesini açtı da ondan. "Peki ya Türk kahvesi?" diyorum. Gülüyor "İnanamazsınız" diye söze başlıyor. "Ülkenize ilk dükkanımızı açacağımız zaman herkes beni uyardı, büyük tartışmalar yaşandı Türk kahvesi konusunda. Biz de söz dinledik, ve menümüze Türk kahvesini de koyduk. Ama hiç kimse Starbucks'da Türk kahvesini içmek istemiyor." Benim derdim burada değil dünyanın dört bir yanındaki Starbucks menülerine Türk kahvesi ibaresinin konması aslında. Bizdekinin aynısını yapmıyorlarmış, sadece Turkish Blend kahve veriyorlarmış ve en iyi satan ürünleri arasındaymış. Biz kahve ve kahvecilik hakkında sorduk durduk. Yemeğin sonuna doğru Schultz Amerika'ya karşı nasıl bir bakış açımız olduğunu öğrenmek istedi. Neden? Yani Bush hakkında ne düşünüyoruz? Irak konusunda ne hissediyoruz? Seçimlerden ne bekliyoruz. Herkes bir şeyler söyledi. Ama en güzel cevap usta kalem Güneri Cıvaoğlu'ndan geldi. "Biz seçimlerde Michael Moore'u tutuyoruz."

Kendinize bir iyilik yapın, Fahrenheit 9/11 filmini bulun. Kaçak maçak dert etmeyin (Bunu yazdığıma da inanmıyorum, o ayrı.) pazarınız renklenir iddia ediyorum. Filmin ilk 15 dakikasında zaten kahkahalarınızı tutamıyorsunuz. Asılnda yaşananlar traji- komik ama insanın siniri bozuluyor bir kere... Özellikle Bush'un NewYork'a yapılan saldırıları haber aldığı zamanı lütfen tekrar tekrar izleyin. Sonra bir kez daha düşünün acaba Irak konusunda ne hissediyorsunuz? Dünyanın geleceği için Amerikan seçimlerden siz ne bekliyorsunuz diye... Bir de asker göndermeme kararımızı getirin aklınıza. İyi hissedeceksiniz, inanın. Not: 1. Starbucks'da benim favorim Frappucino. Soğuk kahve de olur muymuş demeyin, tutuculuk yapmayın lütfen. 2. Arçelik'in Türk kahvesi makinası bir harika. herkese öneririm, fallık kahve yapıyor, köpüklü.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Onlar kim olduğumuzu biliyor   / 12-09-2004
 Olimpiyat Stadyumu'nda sadece Süreyya'yı düşünüyordum   / 05-09-2004
 11 Eylül Amerikalılar için yas değil defile günü olacak   / 29-08-2004
 Höpürdeterek kahve içmek çok yararlıymış   / 22-08-2004
 Acıdıkça daha çok kaşırsın ya   / 15-08-2004
 Kocamı özgür bıraktım   / 08-08-2004
 Öylesine bir tutsaklık ki   / 01-08-2004
 Önümde iki şık var ya ağlayacağım ya kadını tokatlayacağım   / 11-07-2004
 Israr ediyorum, herkes halkla ilişki kuramaz   / 27-06-2004
 Herkes halkla ilişki kuramaz.   / 20-06-2004
    Aktüel Pazar Yazarlar
  » Güncel
    Hobi
    Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
BALÇİÇEK PAMİR
Havai fişek sever misiniz?
En son babamın "Kenara...
MEHMET ALTAN
Kafeler ve kahveler
Oldum bittim "kafeler" beni...
ÖNCEL ÖZİÇER
Gitti karizma be amcam!
Var işte bir bildikleri. "İçki...
REFİK DURBAŞ
Bir eylül hikayesi
22 Haziran 1962'de Ordu - Perşembe'de...
TURGAY NOYAN
Uzaklara çağrı
Bugün bir amatör denizcimizi daha dünya...
Dışı kıtır içi pamuk gibi yumuşacık
Çocukların en sevdiği yiyecekler arasında başı çeken patates kızartması hiçbir...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Bilgi ve Yaşam | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.