| |
Fasulyenin faydaları
Bizde zerre kadar akıl olmadığı, bu yazı çizi işlerine hayatımızı adamış olduğumuzdan belli zaten. Kafa yok ki! Aç bir ofis, bir masa bir telefon yeter. Yatır parayı kuru fasulyeye, yan gel yat. Döviz, emlak veya borsa yatırım fetvacılarında da iş yok!.. Üç kuruş para biriktirmiş Ayşe Teyze'ye, ikide bir, sepet yap, şu kadarını dolara, bu kadarını bilmem ne kağıdına yatır diye akıl vereceklerine, git bir kamyon kuru fasulye al, bak bakalım kaç para kazanıyorsun, demiyorlar. Kuru fasulyenin perakende fiyatı, bir ay içinde yüzde 100 artmış!.. Dünyanın hangi ülkesinde var böyle kazanç? Vatandaş, televizyonlardaki dizilerden başını kaldırıp, medyadaki kadın memelerinden gözünü alabilse, durumu çakacak ama uyanamıyor. Zaten uyansa ne yapacak? Tüccar piyasayı istediği gibi yönlendirip, fiyatı cart diye geçirdikten sonra ne yapacak tüketici? Bu yıl kuru fasulye yemiyorum mu diyecek? Simdi size abuk bir soru soracağım. Devlet niye vardır veya var olmalıdır? Piyasaları regüle etmesi için değil mi? İhtiyaçları saptayacak, eksikleri giderecek, gerekirse ithalata yönelecek, üretimi teşvik edecek falan filan... Peki kuru fasulye piyasasında kopan fırtınadan kimin haberi var? Belki herkesin haberi var ama devletin yok. Yani, en çok haberi olması gerekenin haberi yok. Temmuz ayında fiyatı 626 bin lira olan fasulyenin Eylül fiyatı 1 milyon 300 bin liraya çıkmış. Diyeceksiniz ki bu toptan fiyatı... Fena mı işte, üreticinin cebine para giriyor... Hayır, fasulyenin perakende fiyatı şu sıralar 2.5 milyon civarında iken, üretici kaldıracağı hasatı kime satacağını düşünüyor kara kara. Çünkü bir takım çevreler, fasulye ithal edilmesi için düğmeye basılmasına uğraşıyor. Hem de bu yıl, 260 bin ton rekolte ile yüzde 4 ürün artışı beklendiği halde. Karaman Ziraat Odası Başkanı Ercüment Yılmaz bakın de diyor: "Çiftçi, ürününü 1 milyon liraya satmak için yalvarırken, bazıları ithalatı nasıl düşünebiliyor anlamıyorum. Ürün yok diye ithalat izni çıkartmaya çalışanlar Orta Anadolu'ya gelsinler, istemedikleri kadar fasulye onları bekliyor." Fasulye uzmanı değiliz ama şunu da görebiliyoruz: İthalat için debelenenler ülkeye çifte zarar verecekler. Hem, tarlada ürün varken ithalata döviz ödenmesine sebep olacaklar hem de yerli üreticiyi tüketecekler, memleket için çok önemli bir gıda silinip yokolacak. Niye mi? Daha fazla kazanç için! Daha fazla kazanmaya çalışmak elbette hak ama memleketin istikbaline, üreticinin hayatına kast ederek kazanmak hak değil. Devletin ilgili kuruluşları, fasulyede oynanmaya çalışan çirkin oyuna karşı uyanık olmak zorunda... Çiftçimiz, kuru fasulyenin yanında turşu niyetine gitmesin!
|