| |
Makam şehveti
Gelin, bürokrasi sularına dalalım bir miktar. Bu lafı duyunca okuyucunun tüylerinin diken diken olduğunu biliyorum ama ne yapayım. Gerçekler de unutulmasın yani. Adı çok uzun olduğu için buraya sığdıramayacağım bir teşkilat var Türkiye'de. Kıyıları ve deniz trafiğini kontrol için kurulmuş. Kısaca Kıyı Teşkilatı diyelim daha kolay anlaşılsın. Devlet Denetleme Kurulu, bu teşkilatla ilgili incelemesini bitirmiş geçenlerde ve bazı ilginç sonuçlara varmış. Rapordan bazı tespitleri aktaralım. Bu teşkilatta, başka hiçbir kurum ve kuruluşta rastlanmayan yeni unvanlar ve makamlar varmış. Mesela, Genel Müdürlük Emrinde Daire Başkanı... Veya, Genel Müdürlük Emrinde Müdür... Siz ne iş yapıyorsunuz kardeş? Ben mi? Ben, Genel Müdürlük Emrinde Daire Başkanıyım! Peki, sizin kuruluştaki öteki daire başkanları genel müdürlük emrinde değiller mi? Ne bileyim ben hemşerim! Allah allah... Yahu, bu teşkilat zaten Ankara'daki kendi genel müdürlüğüne bağlı değil mi? Bu anlamda da, bu teşkilattaki bütün makamlar otomatik olarak genel müdürlük emrinde değiller mi? O halde nereden çıktı bu ayrım? Bununla da kalmıyor olaylar... Kıyı Teşkilatı'nda, kanunla belirlenmiş 11 daire başkanlığı var. Ama tek tek sayınca 15 daire başkanı çıkıyor. 3 başkan fazla.. Herhalde, futbolda olduğu gibi ötekiler çalışırken, bunlar yedek kulübesinde oturuyorlar. Bitmedi: Teşkilatta, 53 tane şube müdürlüğü var. Ama yine şube müdürlerini sayınca, bir bakıyorsunuz, 65 müdür çıkıyor. Dahası var. Şeflerin sayısı 93... Bir şeyin başı ol da istersen soğan başı ol, diye boşuna dememiş atalarımız. Tam da burada, angutluk edip de kimsenin tam anlamıyla cevaplayamayacağı bir soru soracak değilim: Peki, bütün bu makam ve unvanlar için liyakat ve ihtiyaç esaslarına dikkat ediliyor mu, demeyeceğim. Çünkü bu sorunun cevabını DDK raporu çok açık biçimde veriyor. Şöyle ki: Teşkilattaki ücret farklılığı nedeniyle, memurlar, uzman kadrolarına geçmek istiyorlar. Uzmanlar ise iş uzmanlığı kadrolarına geçmek istiyorlar. (Yani kimse yerinden memnun değil. İ.S.) Rapor bu noktayı şöyle aydınlatamıyor(!): Fakat, memurluk, uzmanlık ve iş uzmanlığı kadrolarının nitelik ve işlev yönünden aralarında ne fark olduğu belli değil!.. Bütün bunları oturup ben yazmış olsaydım, bürokrasi düşmanı yaftasını yapıştırırlardı şıppadak. Ama bunları, devlet söylüyor. Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu raporu, devletin başka bir teşkilatı için söylüyor bunları... Ve devam ediyor: Müdürlükler, ağırlıklı olarak tahsilat işiyle uğraşmaktadır. Fenerlerin işletilmesi ve bakımı dışında kayda değer işleri bulunmadığı görülmektedir. Çanakkale dışındaki taşra müdürlüklerinin görev alanlarında gemi kurtarma işlevi gerçekleşmemiştir. Taşra müdürlükleri, ciddi bir personel politikası ile yapılandırılmamıştır. Samsun ve Giresun'daki memur sayısı ile Antalya ve İzmir'deki memur sayısı arasında dengesizlik vardır. Aynı dengesizlik fener bakıcıları arasında da mevcuttur. Daha ben ne diyeyim, a dostlar? Bir şey daha var sahi, bütün bunlar AB ile masaya oturduğumuzda önümüze konulacaktır, hazırlıklı olalım.
|