| |
Şaman yuvası
Geçtiğimiz hafta sonu Bayburt'taydık. Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Hüsamettin Koçan'ın öncülüğünde gerçekleşen, 'Baksı Müzesi Halk Sanatları Araştırma Uygulama Merkezi'nin açılışı vardı. Kısaca 'Baksı Müzesi' denilen merkez, Hüsamettin hocanın doğduğu yöreye bir armağanı... Şimdiki adı Bayraktar olan Baksı (Kırgız Türkçesi'nde 'şaman' anlamına geliyor) köyüne, Erzurum'dan başlayıp üç buçuk saat süren bir otobüs yolculuğu sonunda cumartesi gecesi vardık. Ve defalarca şaşırdık!
* Birinci şaşkınlık: Allah'ın dağında 100 kişilik yemek hazırlanmıştı. Salatasından pilavına, etlisinden tatlısına gayet iyi bir yemekti. Köyde yaşayan türbanlı kızların şarap ikramı görülmeye değerdi.
* İkinci şaşkınlık: Nerede kalacağız? Müzede! Nasıl yani? Konuk odalarından birine girdik ki... O da ne! Butik otel ayarında, karyolanın kenar süsünden, kapı tokmağına dek her şeyi düşünülmüş bir oda. Termosifondan gelen sıcak su dahil!
* Üçüncü şaşkınlık: Sabah 06:30'da dışarı çıktım. Ve olağanüstü bir manzarayla karşılaştım. Karşıda dağlar, aşağıda Çoruh nehri! Yavaş yavaş yükselen bir güneş... O şahane manzaraya karşı kahvaltı ettik.
*** Baksı Müzesi'nin amacı sanatı ve sanatçıyı yerel kültürle buluşturmak. Binaların tamamı bittiğinde kütüphanesinden atölyesine, sergi alanından alışverişe müthiş bir kompleks olacak. Yöre gençleri burada çalışacak. Müzenin kurulması için Hüsamettin Koçan birçok kişi ve kuruluşla işbirliği yaptı. Örneğin düzenlediği sergilere sanatçılar eserlerini hibe etti; tabloların satılmasıyla elde edilen gelir Baksı Müzesi için harcandı. Ve dört yıllık bir çalışmadan sonra, on kişiden dokuzunun, "Boşuna uğraşıyorsun" dediği bir hayal gerçek oldu. Müze konusuna daha sonra yine değineceğim. Ancak bir notu hemen düşmek istiyorum: Bence Hüsamettin hoca elini çektikten bir süre sonra bu merkez âtıl hale gelir. Onca emek boşa gider. Peki bu nasıl engellenir? Örneğin şöyle: Mekân ve çevre gerçekten çok çarpıcı. Baksı'ya düzenlenecek özel turlar ilgi çekecektir. Tabii bu turda; köyde yemek, Çoruh'ta rafting, dağlarda trekking gibi unsurlar olmak şartıyla... Böylece hem merkez yaşayacak, hem de yöreye ilgi ve para gelecektir.
|