|
|
Keklik sürüsü satın alıyorum
İlgilenenler için tanesi 75 milyon lira. Üstelik iyi keklikler bunlar, satıcı "Aman yabancıya gitmesin" diye kandırdı beni
Çok gülüyorum. Sabah gazeteye gelip bilgisayarımı açtıktan sonra güneş doğuyor inanın. Yüzümü güldüren beni öven mailler değil inanın. Benimle dertleşenler hiç değil. Onlar zaten güzel, onlar zaten özel. Beni güldüren başkaları. "Balçiçek Hanım, elimde satılık keklikler var. Sizin ilgileneceğinizi düşündüm." Bütün yazıyı okuyunca adamın dalga geçmediğini de anlıyorsunuz üstelik. Adam ciddi ciddi bana keklik satmak istiyor. Dayanamadım cevap yazdım "Niye ben?" diye... İkinci mail çok daha ilginçti. "Siz ciddi bir hayvanseversiniz, elimde çok iyi keklikler var, yabancıya gitsin istemiyorum. Tanesi 75 milyon, ama isterseniz sürü de bulabilirim." Ne sürüsü? Keklik sürüsü tabii. Düşünsenize ben keklik sürüsünü satın alırmışım, eve gidermişim, kocama dermişim ki "Hayatım bak sana ne aldım! Bunlar çok özel keklikler, bahçede besleyeceğiz, yabancıya gitmesin dedim." Bir başka mail "Yalnız Bir Kovboy"a ait. Ben demiyorum, kendisi öyle yazmış. Efendim, beyefendi ithalat ihracat işiyle uğraşan bir şirketin sahibi. Karısından yeni boşanmış. Boyunca iki oğlu var. Benden yardım istiyor diyor ki; "Geçenlerde filanca hanımla yaptığınız söyleşiyi okudum. Hanım bekarmış. Diyorum ki o, ben ve siz bir kafede otursak. Siz bu hayırlı iş için bana aracı olsanız. Beni önceden hanıma anlatsanız." Eee? "Eeesi, diyorum ki beni tanıştırıp hayırlı bir iş için vesile olsanız fena mı olur?" Diyorum size, sabahları güneş doğuyor odamın içine diye... Bazen mailleri yazanların zekaları sayesinde öyle parıldıyor ki gözlerim kamaşıyor yazı yazamıyorum. Sadece gülüyorum...
|