|
|
Şu miras meselesi
Özcan Deniz bir gazeteye verdiği röportajda "Bir İstanbul Masalı, Asmalı Konak'ın mirasını yiyor" diye tercüme edilebilecek yorumlarda bulunmuş. Özcan'ın yeni dizisi "Haziran Gecesi" geçtiğimiz günlerde Kanal D'de başladı ve ilk bölümüyle beğeni topladı. Peki ama Özcan Deniz'e bambaşka bir kimlik kazandıran "Asmalı Konak" olmasaydı, "Haziran Gecesi" bu kadar ilgi görür müydü? Dahası, Özcan Deniz "jön" olarak bu dizide rol bulabilir miydi? Bence sevgili Özcan bu "miras" meselesini biraz daha detaylı düşünmeli. Diziye gelince; Özcan Deniz artık önemli bir "eşiği" aştı. Bundan sonra rol alacağı televizyon dizileri "garantili" olacak. Özcan yine iyi bir iş çıkarmış. "Asmalı Konak"ın Seymen'i, kimliğinin farkında olan, otoritesi çakmak çakmak gözlerinden okunan bir "ağa" idi. "Haziran Gecesi"ndeki Baran ise sorunlu aile yaşamından kaçarak şımarık bir hayata ve alkole yönelen, gördüğü tedavi sonrası hayatını temize çekmeye çalışan bir metroseksüel. Kısacası Özcan Deniz artık dünyanın ipleri elindeymiş gibi bakmıyor etrafa... Çevresinde yarattığı "sempati halesi" onu daha gerçek, daha hayatın içinden biri yapıyor. Artık iyice oturttuğu o etkileyici bakışları ise ekran başındaki kadınları yine yüksek akıma maruz bırakacak gibi.
DOĞRU SESLENDİRME "O Şimdi Asker" ve "Neredesin Firuze" filmlerinde büyük bir hata yapıp, kendi sesini kullanan Özcan Deniz, "Haziran Gecesi"nde bu hatasından dönmüş. Zira hepimizin hayranı olduğu Özcan Deniz'in o ruhumuzu okşayan "şarkı sesi" ne yazık ki canlandırdığı karakterleri taşımıyor. Bu nedenle Seymen'i "Seymen Ağa" yapan dublaj, yeni dizisinde de ona avantaj sağlayacağa benziyor. Dizide Baran'ın aşık olduğu Havin'in hayat kadını olması ve daha önce Baran'ın babasıyla olması, daha ilk bölümden bu çıkmazın nasıl çözüleceğine dair merak uyandırıyor. Görünüşe bakılırsa "Haziran Gecesi" nin nefesi "Bir İstanbul Masalı" nın ensesinde olacak...
|